Mesajı Okuyun
Old 04-06-2007, 08:06   #13
Av. Hatun Olguner

 
Varsayılan

Yalnız bu soruda durum farklı,nüfus kayıtlarında bir evlilik işareti var. Yani hem nüfusa kayıtlı olmayan bir murisin veraset ilamının alınması,hem de mirasçı sıfatı kazanmış ve ölmüş,evliliği ile ilgili kayıtlarda bilgi olan,ancak resmi kayıtların dayanaklarının zayii olmuş olması nedeniyle ispata muhtaç bir evlilik var.

Konu ile ilgili ve benzer olaylarda çözücü olabilecek; 15.7.1965 T 1965-3-3 Sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı" ndan :

" Evlenme işleminin geçerli olması için,evlenecek kişilerin görevliler önünde bu amaca uygun irade bildiriminde bulunmaları yeterlidir.

... Medeni Yasanın uygulamasında.evlenecek kişiler,yetkili evlendirme memuru önünde irade bildiriminde bulunmalarıyla evlenme aktine varlık kazandırırlar.O halde,yetkili memurun, sorusuna,taraflardan aldığı bu olumlu bildirimleri evlendirme defterine yazıp altını imzalaması ve evlenenlerle tanıklara imzalatması,yahut evlenmenin tamamlanmış olduğunu taraflara söylemesi,sadece düzenleyici nitelikte olan bir şekil işleminden başka birşey değildir ve bu bakımdan,evlenmenin geçerli sayılmasını sağlayacak bir şart olarak kabul edilemez ve dolayısıyla bu aktin nüfus kayıtlarına kaydedilmemesi bile onun geçerli olmasına engel sayılamaz. Bu ilke,Medeni Yasanın 1. maddesi hükmünce,yasaların yorumunda gözönünde tutulması gereken hukuk bilimi alanında da benimsenmiştir.

... Şunu da belirtmek gerekir ki,Medeni Yasamızın 35. maddesi uyarınca şahsi haller ve bu arada evlenme,şahsi haller kütüklerindeki kayıtlarla ispat olunmak gerekir. Yani kural kayıtlarla ispattır. Bununla beraber,Medeni Yasanın 7. maddesi hükmünce,resmi kütükler ancak doğru olmadıkları ispat edilinceye değin delil değeri taşırlar ve resmi kütüklerin doğru olmadığını ispat özel bir şekle bağlı değildir. Bu hüküm gereğince ,nüfus ve evlenme kütüğünde bir evlenme işleminin yazılı olmadığının ispatı herhangibir şekle bağlı değildir,tanıkla dahi ispat olunabilir." ( 28 Muhalife karşı 64 oyla karar verilmiştir)

Bu kararı teyiden HGK da,nüfus kaydı olmadan ölen bir kişinin mirasçılarının,tanık delili ile murislerinin yaşadığını ve öldüğünü,nüfusa tescil ettirmek ve mirasçılık belgesi talep etmek hakkına sahip olduklarına karar vermiş olduğuna göre ;

Soruya konu olayın,evliliğin nüfus kaydına işlenmesi hususunda asliye hukuk mahkemesine ve mirasçılık belgesi alınması hususunda sulh hukuk mahkemesine açılacak davalar ile halli mümkün görünmektedir.Ve yine,nüfus kaydına işlenmemiş veya herhangibir nedenle zayolmuş kayda esas olayların her türlü delille nüfusa işlenmesi,İBK dan da anlaşılabileceği üzere nüfus kaydının tashihi(nüfusa işlenmesi talebi ile ) davaları ile mümkündür.