Mesajı Okuyun
Old 15-01-2007, 11:33   #2
av.sevdacan

 
Varsayılan

Hasta hakları bildirge,yönetmelik ve diğer temel insan hakları belgelerine göre özel hayatın gizliliği esastır ve tıbbi zorunluluk olmadıkça kişinin sağlık bilgileri konu ile ilgisiz kişilerle paylaşılamaz.

Bahsedilen aids hastalığı sıradan bir hastalık değil; çağın hastalığı. Buradaki tıbbi zorunluluk kavramının tartışılmasında yarar var . eğer bir kişi taşıdığı hastalıkla yaşadığı sosyal toplum açısından bir risk oluşturuyorsa bunun gereken ölçülerde payaşılması gerektiği düşüncesindeyim. Somut olayda anne, kızının dışlanmaması için bu hastalığı gizleyerek aynı ortamdaki diğer çocukların sağlık haklarına tecavüz etmiş olmuyor mu? Şöyle izah edeyim; Hiv virüsü kan yoluyla, cinsel yolla, açık yara v.s. ile bulaşan bir hastalık. Toplum olarak dışlamamalıyız ama önemli bazı noktaları da gözardı edemeyiz. çocuklar yetişkinlere oranla düşme, çarpma gibi olaylara daha sık maruz kalırlar. Buna bağlı olarak çocuklarda açık yara oluşumu daha olasıdır. Hiv virüsü taşıyan anne için bu durum ağır bir yük oluşturuyorsa da; aynı yük toplum için de ağır. Durumdan habersiz olan çocuk ile aynı ortamı paylaşan kişilerin yaşam hakları da anayasa ile korunan bir hak olduğuna göre; böyle önemli bir sağlık bilgisinin paylaşılması gerektiği kanaatindeyim. Ha bunu paylaşmaya hazır bir toplum olmadığımız gerçeği de var diğer yandan. Bunu gelişmiş tıbbi yardım desteğiyle, bulaşma tehlikesini ortadan kaldıracak aktif yardımlarla en önemlisi duyarlı gruplar oluşturmak suretiyle aşabiliriz.

Sizin çocuğunuz hiv taşıyıcısı olsaydı söyler miydiniz?

Hiv virüsü hava yoluyla yayılan bir grip virüsü gibi sıradan bir virüs olmasa da olasılıkları göz önüne alır kayıt yaptıracağım idareyle bunu paylaşırdım diye düşünüyorum. Çocuğumun ruh sağlığı bozulmasın diye başka insanların hayatlarını tehlikeye atma hakkını kendimde görmezdim sanırım. Yalnız burada şöyle bir soru geldi aklıma . ben dürüst davranıp konuyu paylaştığım idareden koruma desteği alabilecek miyim? Hiçbir okul kabul etmezse devlet sahip çıkacak mı? ya da ne bileyim böyle bir durumda en temel haklardan biri olan eğitim alma hakkı verilecek mi çocuğuma? ne tür tedbirler alınıyor ve ne yapılıyor ? mevcut durum ne bilmiyorum. bunlar da irdelenmeli.

Gerekçesini anlamakta zorlanıyorum.Anne hiv taşıyıcısı diye velayet hakkını kaybetmekte midir? Hiv taşıyıcısı anneler çocuklarına zarar mı vermektedir?Kısacası hiv taşıyıcısı anneler "kötü" anne midir?


Sanırım anneden ayrılmasındaki neden annenin kızına gereken bakım ve özeni göstermediğiyle ilgili. Bir haberde kız annesinin erkek arkadaşları tarafından elle taciz edildiğini anlatmış. Annenin bakım ve özen yoksunu olması nedeniyle velayeti alınmış olabilir ki; bu gerekçe asparagas bir haber değil gerçek ise evet anne çocuğuna zarar vermekte hiv taşıyıcısı anne olduğu için değil yaşadığı düzensiz yaşam nedeniyle velayet hakkının elinden alınması son derece yerinde bir karardır. Anne ve kötü kavramlarını aynı anda kullanmayı ar sayıyoruz ama gündemdeki haberler (17 aylık çocuğun annesi gibi) sayesinde bu iki kelimenin yan yana gelebileceğini öğrendik!!!

Son olayın gösterdiği en önemli şey hiv mağdurlarının artık daha çok kadın ve çocuk oldukları.Zaten dezavantajlı olan bu iki grup bir de hiv nedeni ile fazladan bir ayrımcılığa maruz kalmaktadır.

Yapılması geeken şey,hiv teşhisi almış olanların sosyal güvenceleri yok ise,tedavi giderlerinin devletçe karşılanması,böylece herkes kadar normal bir hayata devam etme şansının verilmesi,hiv taşıyıcılarının özel ve aile hayatlarına saygı gösterilmesi ve sosyal desteğin sağlanmasıdır.

Tespit edilen hiv vakalarının özensiz ve yanlış bilgilerle haber haline getirilmesi ise terkedilmesi gereken bir alışkanlıktır.



Kesinlikle mağdur, kadın ve çocuk olunca hastalığın verdiği mağduriyetin yanında ağır bir sosyal mağduriyet beraberinde geliyor. Bu olayın haber olarak gündeme gelmesinde toplum olarak bir yarar yok. Yaşamlarını alt üst edip tecrit edilmelerinde katalizör olur, ötesi olmaz!!!

Hiv taşıyıcılığı haber yapılarak teşhir edilmesi gereken bir olay değil,olsa olsa hepimize,doğru bilgilenme ve sosyal sorumluluk yükleyen bir durumdur.

Habibe hanım, çok güzel özetlemişsiniz.

Sevgiler.