Mesajı Okuyun
Old 11-10-2006, 20:42   #14
Adilyaşam

 
Varsayılan

"Hangi deneyiminizle sabit bu görüş Sayın Adilyaşam ?"


"Sayın adilyaşam siz yargıç çerçevesinden olaya bakıyorsunuz.Tanıdığım tüm hakim ve savcılardan benzer şeyleri duyuyorum.Bunun nedeni avukatların yargılamadaki yerine bir türlü karar verememiş olan hukuk sistemimizdir.Ceza hukukukun evrensel ilkesi "silahların eşitliği ilkesi" değil midir?Sizin bu bakış açınızda savunma makamı nerede?Ya da şöyle sorayım savunma makamının görevi bu derece önemsiz mi sizin gözünüzde?"


"konu mankeni, biblo, olsada olur, olmasa oluruz demi? hadi içinizden geçenleri söyleyin, Sayın Balku'nun sorduğu sorunun cevabını bende merak ediyorum, siz anlatımınızda yargıç olarak değilde, sanık olarak konuştunuz sanki...

HANGİ DENEYİMİNİZLE SABİT BU GÖRÜŞ? SAYIN ADİLYAŞAM.........."


Değerli arkadaşlarım ben inanın bu yukarıda belirtiğim yorumlarınızı okuyunca çok şaşırdığımı belirtmeden geçemeyeceğim. Benim yorumumda bu tür değerlendirmeleri nasıl yaptınız çok ilginç . Benim yazımın hiçbir bölümünde böyle yorum yapmayı gerektirecek hiçbir bölüm yoktur. Ben sadece uzun meslek yaşamımda kılgısal olarak elde ettiğim deneyimimi paylaşmak istedim. Yoksa silahların eşitliği, savunma makamının değersizliği gibi bir düşünce ileri sürmedim ve böyle bir iddia ve değerlendirme yapmam da bir hukukçu olarak olanaksızdır. Hukuk devletinde savunma, üçlü sacayağı olması gereken yargı, işlevinin önemli bir bölümünü oluşturur. Sadece uygulamada bunun, yeterince gerek yasal eksiklikler, gerekse başka nedenlerle yerine getirilemediğini belirtmek istedim. Bunu da daha dikkat çekici ifade ile anlatmak istedim. sanırım bunda da başarılı oldum.Daha önce yazdığım yorumumu şöyle açmak gerekirse; Hazırlık soruşturmaları bildiğiniz gibi bazı istisnalar dışında gizlidir ve savunma makamı olan müdafilerin işin içine girmelerine kadar soruşturma 24 saatlik gözaltı süresi de gözönünde bulundurularak hızlı bir biçimde yapılmakta ve bu süreç içinde kanıtlar büyük oranda toplanmış olmaktadır. Müdafi ise bu koşullarda devreye girmekte ve soruşturma belli bir mecraya girmiş olmaktadır. Bilindiği gibi hazırlık soruşturması sırasında toplanmış deliller çok önemli olup, onların aksine iddialar ve savunmalar yetersiz kalmaktadır. Sıcağı sıcağına alınan beyanlar ve toplanan deliller artık genel olarak geriye dönüşümsüz olarak tutanağa bağlanmaktadır. Örneğin otopsi ya da adli raporlar acil olarak o anlık gerekli işlemler yapılarak tutanağa bağlanmaktadır. Bunun aksinin iddida edilip ispatı ise hemen hemen olanaksızdır. ayrıca savcı sanık lehinde olan bütün delileride toplamak zorunda olduğundan ve yargıcın da sanık lehine olan bütün durumları, olguları gözönünde bulundurması gerektiği kuralı da açıklamadan ayrıksıdır. Bütün bunlardan sonra, bu sistemle sanık müdafiinin duruşmaya gelip savunma yapmasının sadece simgesel anlamı olmaktadır ne yazık ki. Ayrıca mesleki deneyimim nedeniyle de bu konuda yorum yapmak konusunda kendimi naçizane yeterli görüyorum affınıza sığınarak. Benim meslek yaşamım boyunca ve diğer meslektaşlarımdan da edindiğim deneyim sonucunda konuyu başlatan arkadaşın anlattığı gibi savunma sonucu mahkemenin vicdani kanısında ve kararında bir değişiklik olduğunu görmedim ve duymadım. genelleme yapmak doğru değildir belki vardır, ama çok ayrıksıdır bana göre. Bu şekilde verilen kararlar da usulü bir eksiklik yoksa Yargıtayca onanmıştır. Ben bunu deneyimlerine dayanarak yaptım. Kuramla pratiğin(kılgının) örtüşmesi ideal olandır. Ama ne yazık ki bu şu anki sistemle olanaklı değildir. Bu durumun düzeltilmesi ise birbirimize kızarak değil, sağduyulu ve bilimsel yaklaşımlarla çözülür. Bunda hepimizin sorumluğu vardır. Bir görüşü kendinize ya da mesleğinize saldırı olarak görürseniz ve bu anlayışla kızgın bir biçimde yorum yaparsanız gerçekler değişmez. Şunu da belirtmek isterim, ben meslek yaşamım boyunca avukatlarla hakim ve savcıları hiç bir zaman ayrı düşünmedim; tam tersine meslektaş olarak gördüm. Biz; yargı işlevinin yerine getirilmesi ve adaletin tam yerine getirilmesi için birlikte çalışması gereken, ama ayrı işlevleri yerine getiren adalet neferleriyiz. saygılarımla