Mesajı Okuyun
Old 12-10-2006, 13:27   #55
Av_Ece Altunay Önal

 
Varsayılan

Merhaba arkadaşlar..D.E.Ü. 2000 girişli ve mezun bir stajyer olarak okulun ömrümün yarısını aldığını söyleyebiirim (kişiseldir!!)..Okulun, üniversite hayatının iyi veya kötü geçmesi tamamen sizin elinizde. Bulunduğunuz yeri kabullendiğiniz sürece mutlu olursunuz. İlk geldiğim günü hatırlıyorum da, korkunç bir hayal kırıklığıydı benim için.."Üniversite" kavramını o kadar faklı kurmuştum ki kafamda, yerini bilmediğim okuluma giderken, sağ taraftaki "Hasan Ağa" bahçesini okulum, okulumu da bir lise binası sanmıştım tabii o zamandan bu zamana çok değişti okulda.O ilk görüşteki hayal kırıklığı bir yılıma maloldu..Sonrasında yapılan sistem değişikliği yani aktif eğitim bir yılımı daha çaldı.Çünkü eski sistemde sınıfta kalmış ve koca bir yıl sadece "Anayasa" ve "İktisat"la geçmişti..Bilenler bilir sevgili hocalarımız Esra Atalay ve Sadık Acar'ı bilmeyen de duymuştur zaten..Neyse uzatmayalım yani ortada iki yıllık bir kayıp ve korkunç bir isteksizlik oldu.Düşündüm ki geri dönmek için artık çok geç, öyle ya da böyle bu okul bitmeli..Kendimi zorladım ve kabullendim bütün sistemini,yapısını, hocalarını, o korkunç iletişimsizliği, öğrenci işlerinin aslında mesire yeri olarak kullanıldığını,hocalarımızın bile fakülte sekreterine(!!) boyun eğmesini...Böylece 3. sınıfat hayatımın ilk bütünlemesiz yazını geçirmiştim sonra dördüncü sınıfta muafiyet geldi ve Mayısta bitti okul..Şimdi konumumdan çok memnunum aslında, ama okurken sorsaydınız dokunsalar ağlayacak vaziyetteydim