Mesajı Okuyun
Old 07-03-2004, 15:18   #5
buketoz

 
Varsayılan

Sayın Admin,
Ben cmuk avukatlığı da yaptığım için sık sık karakola gitmekteyim. Polislerin karakola gelen zanlılar üzerindeki etkileri gerçekten çok farklı. Artık işkence yapmaktan çekiniyorlar ama zanlılar üzerinde öyle psikolojik baskılar yapıyorlar ki bence bunun işkenceden farkı yok. Bu konuda zanlının daha önce polislerle ne konuştuğunu, polislerin ona nasıl telkinlerde bulunduğunu bilmemize imkan yok. Sohbet sırasında gizli kamera ile zanlının konuşmalarının kaydedilmesinin olağan dışı bir durum olduğunu sanırım siz de kabul edersiniz. Bu durumun önceden hazırlanmış ve tasarlanmış olduğunu düşünüyorum. Sohbeti kasete almadan önce memurlar zanlının yanına gelip amirleriyle konuşurken olayı inkar etmemesini aksi takdirde amirlerinin ona kötü davranacağını veya olayı bu şekilde anlatırlarsa onun lehine olacağını ve polislerin de ona yardımcı olacağı gibi telkinlerde de bulunmuş olabilirler. Bunlar tabiki varsayım ama ne yazık ki insanlarımız hukuku bilmedikleri için ve halen polislerden çok korktukları için olmayacak şeyler de değil.
Size geçen hafta karakolda karşılaştığım bir olayı anlatmak istiyorum.
"Ankara Sıhhıye'de Yunuslar 50 yaşlarındaki bir adamı çağırıp kimlik soruyorlar. Yaşlı adam kimliğini çıkarıyor ve bu kalabalıkta onlarca kişinin arasında neden kendisinin çağrıldığını, onu seçmelerindeki kriterin ne olduğunu, bu aramanın neden yapıldığını soruyor. Polisler bu soruya sinirleniyorlar ve yaşlı adama onu suçlu gördükleri için onu çağırdıklarını söylüyorlar. Sonra adamı arabanın yanına götürüp ellerini arabanın üstüne koyuyorlar bacaklarını açtırıyorlar ve zorla üstünü arıyorlar. Bu arada yaşlı adam isyan ediyor ve o sırada sözlü tartışma başlıyor. Sözlü tartışma sırasında yaşlı adama zorla üstünü aramak için darp yapılıyor.
Yaşlı Adam onları şikayet etmek için amirlerini çağırıyor. Amir geliyor ve şikayetçi için karakola gitmesi gerektiğini söylüyor. Adam karakola gidiyor. Bu sırada karakoldaki bütün polisler ve yaşlı adamı darp eden ekipler amiri yaşlı amcaya şikayetçi olmamasını sonra başına büyük işler açılacağını söyleyip onu ikna etmeye çalışıyorlar. Adam ikna olmuyor ve adli tıpa gönderiliyor. Adli tıp, yaşlı adama vücudundaki ödemlerden dolayı bir günlük rapor veriyor. Adam karakola geldiğinde bir de bakıyor ki müşteki sıfatıyla geldiği karakolda sanık konumunda. 6 tane polisin müşteki sıfatıyla ifadeleri alınmış ve hepsi de adamdan şikayetçiler. Hepsinin ifadesi aynı ve arama izni kağıdını yırttığını memurlara karşı koyduğunu ve hakaret ettiğini belirtiyorlar. Yaşlı adam olanlara inanamıyor ve karakolda astım krizi tutuyor. Gözaltı süresini hastanede geçiriyor. Polislere güvenemediği için karakolda ifade vermiyor ve susma hakkını kullanıyor. En son olarak sorgu hakimliğinde ifade veriyor ve tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılıyor."
Sayın Admin, gördüğünüz üzere polislerimiz işkence yapmasalar dahi zanlılar üzerinde halen çok etkili olabiliyorlar ve onları yanıltabiliyorlar.
Burada gizli kamera kullanılmasının iyi niyetli ve hukuka uygun bir davranış olduğunu düşünmüyorum. Pek çok vatandaş hayatında ilk kez karakola düşüyor ve panik içinde ne yapacağını şaşırıyor. Bu psikolojideki insanları etkilemek de çok zor olmasa gerek. Buradaki zanlı ister suçlu olsun ister olmasın polislerin bunu yapmaması gerekirdi. Bunu kabul edersek her karakola bir gizli kamera alalım, polisler zanlıya gerekli telkinleri yapsın ve sonra da bu itirafları kameraya çekip savcıya sunalım. Bence bu durum insanların polise ve adalete olan güvenini derinden sarsacaktır. Buradaki şahıs belki de gerçekten suçludur ve samimi olarak suçunu itiraf etmiştir. Ama bunun tam tersi olacağını da gözardı etmemeliyiz.
Saygılarımla