Mesajı Okuyun
Old 15-10-2004, 22:31   #2
sbudak

 
Varsayılan

Sayın burcukoc,

Satın alınan evin kayınpederinizin adına tescil edildiğini söylüyorsunuz. Bu durumda taşınmazın maliki hukuken kayınpederiniz olduğundan sizin taşınmazın olası satışını engellemeniz mümkün değil. Olayda sizin adınıza taşınmazı satın alması için eşinize para vermediğinize göre eşinizle aranızdaki ilişkiyi vekalet ilişkisi olarak nitelendirmek olanaklı değil. Şu halde durumu hukuken (evin alımına parasal katkı sağlamanızı) eşinize yapılan bağışlama olarak nitelendirmek gerekir. Burada eşinizin evlilik birliğine sadık kalmadığını kabul edersek Borçlar Kanunu'nun 244. maddesi gereğince bağışlamadan rücu (vazgeçme) edebileceğinizi ve bağışlamaya konu olan miktarı eşinizden geri isteyebileceğinizi söyleyebiliriz.

Evlilik birliğine sadakatsizlik gösteren taraf kusurlu kabul edilir. Bu durumda sadakatsizlik gösteren eşinizin açtığı boşanma davasında, kusursuz olan taraf olarak boşanmaya rıza göstermezseniz açılan davanın reddine karar verilmesi gerekir.

Boşanma sebebiyle yoksulluğa düşecek olan taraf kusuru daha ağır olmamak şartıyla geçimi için mali gücü oranında nafaka isteyebilir. Açılacak dava sonucunda boşanma kararı verilirse talebiniz olması halinde bu konuda karar verilir. Ancak sırf boşanma davası sonucunda nafaka talep edebilmek için kötü niyetli olarak işinizden ayrılmanız ve bunun da ispatlanması halinde görünürde yoksulluğa düşecek olsanız dahi nafaka alabilmeniz mümkün olmaz.

Velayet hakkının taraflardan hangisine bırakılacağı konusunda hakim çocuğun yaşını/durumunu ve tarafların sosyal yaşamlarını, mali ve ahlaki durumlarını değerlendirerek çocuk yararına olacak şekilde karar verir. Velayet hakkı ve bakımı kendisine bırakılan taraf çocuğun masrafları ve geçimi için diğer taraftan iştirak nafakası isteyebilir.