Mesajı Okuyun
Old 14-07-2009, 14:54   #23
Hasan Bahadır Büyükavcı

 
Varsayılan

YARGITAY
HUKUK GENEL KURULU
Esas Numarası: 2007/12-230
Karar Numarası: 2007/245
Karar Tarihi: 02.05.2007

BONODA ZAMANAŞIMI
BONONUN VADELİ OLMASI

6762 s. TTK/661, 690, 691

ÖZETİ: Somut olayda takip dayanağı bono 05.08.2003 vadeli olup, üç yıllık zamanaşımı süresi dolmadan 26.05.2005 tarihinde takip yapıldığına göre, adı geçen borçlu yönünden alacak zamanaşımına uğramamıştır ve zamanaşımı itirazının reddine karar verilmesi gerekir.

Taraflar arasındaki “ itiraz ” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; İstanbul 2.İcra Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 23.11.2005 gün ve 2005/1453-2260 sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 12.Hukuk Dairesinin 20.04.2006 gün ve 2006/5562-8390 sayılı ilamı ile; (...1) Borçlular vekilinin 20.02.2006 tarihli temyize cevap ve temyiz dilekçesinde; temyiz defterine kayıt veya temyiz harcının alındığına dair bir kayıt bulunmadığından, adı geçene ait temyiz dilekçesinin REDDINE;
2) Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde; Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de, Takip dayanağı bonoda, Aslantaş Suni Deri San. ve Tic. Ltd.Şti. keşideci olup, TTK’nun 661/1. maddesi hükmü uyarınca keşideci hakkında bonoda, vadenin geldiği tarihten itibaren üç yıl geçmekle zamanaşımı gerçekleşir.
Somut olayda takip dayanağı bono 05.08.2003 vadeli olup, üç yıllık zamanaşımı süresi dolmadan 26.05.2005 tarihinde takip yapıldığına göre, adı geçen borçlu yönünden zamanaşımı itirazının reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde bu borçlu hakkında da icranın geri bırakılması yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
TEMYİZ EDEN: Davalı vekili
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Dava, borca ve takibe itiraz istemine ilişkindir.
Davacılar/borçlular vekili; TTK.madde 661/2 ve 661/3 hükmü gereği alacağın zamanaşımına uğradığını, senedin kambiyo senedi vasfını yitirdiğini, davacıların davalıya hiçbir borcu olmadığını, talep edilen %12 faiz oranının fahiş olduğunu belirterek şikayet ve itirazın kabulü ile ödeme emrinin ve takibin iptaline, alacaklının %40 icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı /alacaklı vekili; takibe konu senedin vadesinin 05.08.2003 olup, 2005 yılında icraya konduğunu, aradan üç yıl geçmemesi nedeni ile senedin zamanaşımına uğramadığını savunarak, davanın reddi ile %40 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiğini cevaben bildirmiştir.
Mahkemenin; “Alacağın zamanaşımına uğradığı” gerekçesiyle davanın kabulüne dair verdiği karar, Özel Daire’ce yukarıda yazılı gerekçeyle bozulmuş; Yerel Mahkeme önceki gerekçesini tekrarla direnme kararı vermiştir.
Uyuşmazlık;alacağın zamanaşımına uğrayıp uğramadığı noktasındadır.
Türk Ticaret Kanunu’nun 690.maddesi uyarınca Poliçedeki müruruzamana ait (TTK.661-663) madde hükümleri bonolar hakkında da geçerlidir.
TTK.nun 661/1. maddesi “Poliçeyi kabul edene karşı açılacak davalar vadenin geldiği tarihten itibaren üç yıl geçmekle müruruzamana uğrar.” şeklindedir.
Öte taraftan TTK.nun 691.maddeside “Bir bonoyu tanzim eden kimse ;tıpkı bir poliçeyi kabul eden gibi mesuldür.” şeklindedir.
O halde poliçeyi kabul eden muhataba (bonoyu düzenleyen keşideciye ) karşı yapılacak takiplerde zamanaşımı süresi vadeden itibaren 3 yıldır.
Somut olayda takip dayanağı bono 05.08.2003 vadeli olup, üç yıllık zamanaşımı süresi dolmadan 26.05.2005 tarihinde takip yapıldığına göre, adı geçen borçlu yönünden alacak zamanaşımına uğramamıştır ve zamanaşımı itirazının reddine karar verilmesi gerekir. Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulu’nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ: Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında ve yukarıda gösterilen nedenlerden dolayı H.U.M.K.nun 429.maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine, 02.05.2007 gününde oybirliği ile karar verildi.