Mesajı Okuyun
Old 12-11-2020, 20:35   #11
Lord Mozart

 
Varsayılan

Meslektaşlar, hatun hanımın bahsettiği konuya ilişkin bir çok Yargıtay daire ve Cgk kararı var. Yargıtay soruşturma evresinde şikayete tabi olmayan suçtan şikayetten vazgeçme halinde kovuşturma evresinde evresinde yeniden şikayetçi olabileceğini ve hatta davaya katılabileceğini ifade etmektedir. Konuyu daha sonra araştıracak meslektaşlarada faydalı olması amacıyla asağıda kararları paylaşıyorum.

T.C YARGITAY 4.Ceza Dairesi Esas: 2015/ 14931 Karar: 2019 / 14760 Karar Tarihi: 30.09.2019


YARGITAY KARARI

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi

SUÇ : Tehdit

HÜKÜM : Beraat



Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre, müştekinin
soruşturma>sı evresinde şikayetten vazgeçmesinin, kovuşturma evresinde davaya katılmasına engel teşkil etmeyeceği (4. CD 24/02/1987 Tarih, 603 Esas-1905 Karar) gözetilmeden, yazılı gerekçeyle katılma talebinin reddine karar verilmesi yerinde görülmediğinden, şikayetçi olduğunu ve davaya katılmak istediğini belirten müştekinin CMK'nın 237/2. maddesi uyarınca davaya katılan ve vekilinin de katılan vekili olarak kabulüne karar verilerek dosya görüşüldü:

Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.

Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;

Eyleme ve yükletilen suça yönelik, kattılan ... vekilinin temyiz iddiaları yerinde görülmediğinden, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKMÜN ONANMASINA, 30/09/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.





T.C YARGITAY 3.Ceza Dairesi Esas: 2019/ 4785 Karar: 2019 / 13070 Karar Tarihi: 18.06.2019


YARGITAY KARARI

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi

HÜKÜM : Mahkumiyet



Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak;

Gereği görüşülüp düşünüldü:

Sanığın yokluğunda verilen hükmün sanık adına mernis adresine tebliğe çıkartıldığı ve tebliğ imkansızlığı nedeniyle muhtara tebliğ edildiği görülmüş olup, 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 21/1 ve Tebligat Kanun'un Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 30. ve 31. maddelerine göre sanığın mernis adresinde oturup oturmadığı veya mernis adresinden sürekli olarak ayrılıp ayrılmadığı tespit edilmeden doğrudan aynı Kanun'un 21/2. maddesine göre işlem yapılarak tebliğ evrakının muhtara teslim edilmesi nedenleriyle tebligatın usulsüz olduğu ve sanığın öğrenme üzerine hükmü süresinde temyiz ettiği anlaşıldığından, tebliğnamenin redde ilişkin görüşüne iştirak edilmeyerek ve temyiz isteminin reddine dair ek karar kaldırılarak yapılan incelemede;

Sanığa atılı müştekiye yönelik 5237 sayılı TCK'nin 86/1, 86/3-e maddelerinde düzenlenen suçun şikayete tabi olmaması nedeniyle müştekinin soruşturma> aşamasındaki şikayetten vazgeçmesi, daha sonra kovuşturma aşamasında şikayet hakkını kullanmasına ve kamu davasına katılmasına engel olmayacağından, 20.02.2015 tarihli talimat duruşmasında sanık hakkında şikayetçi olduğunu ve kamu davasına katılmak istediğini beyan eden müştekinin katılma talebinin reddine karar verildiği, yokluğunda hükmün tefhim edildiği, dosyada gerekçeli kararın katılana usulüne uygun tebliğ edildiğine ilişkin bir tebligat parçasına rastlanılmadığı, ayrıca UYAP kayıtları ve PTT entegrasyon sistemi üzerinde yapılan incelemelerle de gerekçeli kararın müştekiye usulüne uygun şekilde tebliğ edilip edilemediğinin tespit edilemediği, bu eksikliğin giderilmesi kapsamında, varsa gerekçeli kararın müştekiye usulüne uygun olarak tebliğ olunduğuna dair tebligat parçasının dosyasına eklenmesi, yok ise gerekçeli kararın usulüne uygun olarak müştekiye tebliği ve kararı temyiz ettiği takdirde temyiz dilekçesi ve buna ilişkin düzenlenecek ek tebliğname ile birlikte, temyiz isteminde bulunmaması halinde sanığın temyiz istemi yönünden incelenmek üzere yeniden Dairemize gönderilmesi için, dosyanın incelenmeksizin Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 18.06.2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.



T.C YARGITAY 18.Ceza Dairesi Esas: 2015/ 35670 Karar: 2017 / 6783 Karar Tarihi: 30.05.2017


Yargıtay Kararı

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi

SUÇ : Hakaret

HÜKÜM : Mahkumiyet



KARAR

Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi, kararın niteliği ile suç tarihine göre ve Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 2011/1-124 Esas 2011/159 Karar sayılı kararında belirtildiği üzere soruşturma> aşamasındaki şikayetten vazgeçmenin,
kovuşturma aşamasında katılmaya engel olmaması nedeniyle,kovuşturma aşamasında şikayetçi olup katılma talebinde bulunan müşteki ...’ın davaya katılan, vekilinin katılan vekili sıfatıyla kabulüne karar verilerek dosya görüşüldü:

Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.

Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede:

Sanığa yükletilen hakaret eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğenin ve bu eylemin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,

Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu,

Cezanın Kanuni bağlamda uygulandığı,

Anlaşıldığından katılan ... vekilinin ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmemiş olmakla, tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKMÜN ONANMASINA, 30.05.2017 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.