|
|
|
|
|
|
Daire başkanına 24 saat cep telefonundan ulaşılabilen, konunun Türkiye'deki en yüksek makamı olan Başkanın arabulucuğunun ruhuna uygun olarak bu kadar "iletişime açık" olduğu bir başka hukuki/bürokratik yapı yok ve bu konuda Hakan Bey'in tüm gayretleri de bence her türlü takdire değer.
|
|
 |
|
 |
|
Sayın Admin;
Hakan Bey'in inançlı, özverili ve samimi çabaları, insanı acımasız eleştirmekten alıkoyuyor. Hakkını teslim etmek gerektiği konusunda hemfikirim.
Mesajları verenler, (daire başkanı, eğitmenler) her grupta aynı mesajı paylaşsa bile, her gruptan gelen soru, bakış açısı farklı oluyor(dur) illa ki. Kurumun WEB sitesinde sık sorulan sorular gibi bir bölüm olabilirdi, tecrübelerin aktarıldığı bir forum açılabilirdi belki... Sırf bilgilendirme değil, adeta icazet de veriliyor bu gruplarda çünkü. Neye göre bu işi arabulucukla çözdün sorusunun kişideki cevabı, "grupta sordum" olabilir örneğin.
Benim gibi hukukçuların "muhafazakarlığı" kırılmaya çalışılıyor aslında. Uygulamanın tebliğlerle vs düzenlemesini bekleyerek yeni düzene ayak diretiyor durumuna düştüğümü hissediyorum.
Hem bu işi hukukçular yapsın isteniyor, hem de o hukukçu kafasında takılıp kalınması istenmiyor.
Adında "zorunluluk"; geri kalan her yerinde alabildiğine "esneklik" var. "Ama ücretin asgari miktarı var" diyorsunuz, "ama kıdem tazminatının tavanı var" diyorsunuz, kaşlar kalkıyor..
"Avukatlık Kanunu ne olacak" diyorsunuz, "Bu numaralar o gruptan bu gruba nasıl taşınıyor, kişisel veri değil mi bu numaralar" diyorsunuz, "çıkıver birader sen de" deyiveriyorlar...
Arabulculuğun ve kamu yargılamasının aynı erişilebilirlikte, gerçekten birbirine alternatif olduğu günleri bir an evvel görmeyi diliyorum. Hukukçuların kalan hukuki bakışlarına, yargı sisteminin halihazırdaki işleyişine(!) de zarar vermeden.. Öğlene kadar duruşmalara, öğleden sonra arabuluculuk toplantılarına giden meslektaşların, mesleki refleksleri nasıl evrilecek gerçekten merak ediyorum çünkü.
