Mesajı Okuyun
Old 06-01-2013, 13:59   #41
Gemici

 
Varsayılan Konunun Belirlenmesi

Konunun belirlenmesi konuyu açan kişinin işidir. Konuyu açan kişi hangi konu üzerinde tartışmak istediğini ve tartışmaın yönünü belirler. Konuyu açan ve yön belirleyen kişi yaptığı açıklama ve sorduğu sorular, belirli durumlarda kendi sorularına verdiği cevaplar ile tartışmanın sınırlarını da belirler.

Tartışma belirli durumlarda, tartışmayı başlatan ve konuyu açan kimsenin istediği yönde yürütülmüyorsa bunun genelde iki sebebi olabilir; birinci sebep tartışmacıların konuyu açan kişi ile aynı bilinç düzeyinde olmamalarında veya konuyu tam olarak anlamış olmamalarında aranmalıdır; ikinci sebep tartışmayı başlatan kişinin konuyu ve sorduğu soruları tam olarak açıklamamasında veya sorduğu soruları diğer tartışmacıların anlıyacağı şekilde sormamasında/soramamasında aranmalıdır.

Burada üzerinde durulması gereken konu, tartışmayı tartışmacıların düşüncelerinin değil, tartışmacıların yazıya döktükleri düşüncelerin belirliyeceğidir. Tartışma tartışmacıların düşünceleri üzerinde değill, açığa vurdukları, kağıda veya internet sayfalarına döktürdükleri dizeler ve düşünceler üzerinde yürütülür.

Konumuza dönersek:
Alıntı:
Yazan Av.Armağan Konyalı: Alıntı 1
SORU:
...Hukukun uygulanması için vatandaşa ve devlete karşı hukukçuların yapması gereken nedir?...

...Konumuz, ''hukuk kurallarının uygulanmamasının hukukçuların mesleğini aşındırması ve bu aşınmaya karşı ne yapılabileceği'' çerçevesindedir. ...

...Devletin denetleme yetkisini kullanması için hukukçuların yapabileceği yok mu? ...

...Konumuz, hukukçuların yaptıkları işten maddi ve manevi tatmin duyması için hukukun uygulanması gereği ve bunun için ne yapılabileceğidir. ...

...Benim mesajlarımda "hukukun uygulanması" kavramı dar anlamıyla yer almaktadır. Mesajlarımda hukukun uygulanması "hukuka aykırılık şüphesi bulunduğu hallerde eylemlerin usul hükümlerine göre yargılanması" anlamında kullanılmaktadır. ...

...Beklenen bir devrim değil, var olan hukuk kurallarının uygulanmasıdır. ...

...İşte asıl bu konu önemli:
a. Hukukçular görüşlerini açıklamıyor. Hukukçular Yargıtay görüşü peşinde sürükleniyor. Hagb konusunda sitemizde tek görüş belirten hukukçu yok.

b. Hagb konusunda bir dava açılabilecek olsa davada husumeti Yargıtay'a yöneltmek gerekir. ...

...1.Hukuki bir kurum olarak hagb'ye karşı değilim. Yeter ki Kanun'da yazdığı gibi, amacına uygun olarak uygulansın....

....Sabırlı Okuyucuya Not:
Bu başlığın konusu ''hukukun uygulanmaması karşısında zarar gören hukukçuların ne yapacağı'' hakkındadır. ...


Alıntı:
Yazan Av.Armağan Konyalı: Alıntı 2
Sayın Gemici

Ben sizden hukuki görüş istemiyorum.
Mağdur-katılan vekilinin ne yapacağını sormuyorum.
Soru, hukuk tekniği ile ilgili değil.

Soru, hukuk uygulanmadığı zaman hukukçuların ne yapabileceği hakkında felsefe çerçevesinde bir tartışma açmak amacını taşımaktadır.

Soru, mağdurun korunmasıyla ilgili olarak mağdur vekilinin ne yapacağı hakkında değil. Soru, hukukun korunması için hukukçuların ne yapacağı hakkında.


Alıntı:
Yazan Av.Armağan Konyalı: Alıntı 3
Soru, hukuk uygulanmadığı zaman hukukçuların ne yapabileceği hakkında felsefe çerçevesinde bir tartışma açmak amacını taşımaktadır.
Sayın Av.Armağan Konyalı,
Alıntı 1 başlığa altındaki ifadelerinizde devamlı olarak uygulamayı ve eleştirdiğiniz bu uygulamaya karşı hukukçuların neler yapabileceği konusu üzerinde durdunuz.

Alıntı 2 ve 3 te geri dönüş yapıp 'Soru,hukuk tekniği ile ilgili değil' ve 'Soru, hukuk uygulanmadığı zaman hukukçuların ne yapabileceği hakkında felsefe çerçevesinde bir tartışma açmak amacını taşımaktadır.' diyerek tartışmanın yönünü değiştirdiniz.

1. Bir uygulamayı eleştirmek ve değiştirmeye çalışmak felsefi bir uğraşı değildir. Felsefe kural koymaz, olsa olsa yol gösterir.
2. Müsaade ederseniz Size kendi düşüncelerinizle cevap vermek istiyorum:
Alıntı:
Yazan Av.Armağan Konyalı
Hukukçunun öğrenmesi gereken tek şey hukuktur. Hukukçunun matematik veya felsefe dersleri almasına ihtiyacı yoktur. Hukuk nosyonu ve daha sonra alacağı mesleki formasyonu ile zaten yargılama, tartma, denkleştirme ve mağduru mutlu etme işlemlerini yapabilir. Matematik ve felsefe bundan daha fazlasını yapamaz.

Çiçek koklamak ile çiçek koklamak üzerine düşünmek ayrı eylemlerdir. Bana çiçek koklamak üzerine felsefi görüşler gönderilmesi yerine bir çiçek gönderilmesini tercih ederim.

Saygılarımla
http://www.turkhukuksitesi.com/showthread.php?t=4849

Alıntı:
Yazan Av.Armağan Konyalı
''Hukukun Felsefi Yönü'' konusunda ''Hukukçu başı boş değildir. Hukukçunun birey olarak yapabileceği hukuk kurallarıyla sınırlıdır. Bu nedenle hukukçunun edindiği sosyolojik, psikolojik, antropolojik, felsefi görüşler hukukçunun iç dünyasını zenginleştirir ama hukukçuya hukuk çerçevesinde yarar sağlamaz.'' demiş idim.

Bu cümlede geçen ''hukukçu'' sözcüğünü, o mesajların başlığı ile uyumlu olarak ''hukuk uygulayıcısı'' (hakim-savcı-avukat)anlamında kullandım.

Bu açıklamalar ışığında şimdi sorunuza ''Evet'' diye yanıt verebilirim: Hukukun genel ilkeleri, uluslararası sözleşmeler, Anayasa, yürürlükteki yasalar ve yönetmelikler hukukçunun mahkemede yapabileceğinin sınırını oluşturur. Avukat, bu kurallar dışında mahkemeden talepte bulunursa talebin hukuki değeri olmaz.

Bu anlamda, hukukçunun engin felsefi bilgisi mahkemede işe yaramaz. Aksi doğru olsaydı, insanlar avukat olarak hukuk profesörü yerine felsefe profesörlerini tercih ederdi.

Yukarıda yazılanları siz de biliyorsunuz. Sorunuzu hangi konuda sorduğunuzu yazarsanız ben de daha ayrıntılı yanıt verebilirim.

Saygılarımla
http://www.turkhukuksitesi.com/showt...?t=4849&page=2

Belirlemeniz:
'Hukukçunun birey olarak yapabileceği hukuk kurallarıyla sınırlıdır.'
Soru:
Birey olarak yapabileceği 'hukuk kurallarıyla sınırlı' olan hukukçudan hangi gerekçe ile felsefe çerçevesinde bir tartışma bekliyorsunuz?


Saygılarımla