Mesajı Okuyun
Old 15-01-2011, 16:34   #23
Av.Nevra Öksüz

 
Varsayılan

106- 818 S.K. m.231’e ek.

YBK m.278/4: “İsteğe bağlı özel artırmalarda mülkiyetin geçmesi genel hükümlere tâbidir.”

Gerekçesi: “…artırma yoluyla satış türü olarak kabul edilen isteğe bağlı özel artırmalarda mülkiyetin geçmesi konusunun da yeni bir hüküm olarak maddenin son fıkrasında düzenlenmesi uygun görülmüştür.”

107- 818 S.K. m.230/1: “Müzayede şartnamesinde sarih bir taahhüdün bulunması veya müzayedeye iştirak edenlere karşı bir hile yapılmış olması halleri müstesna olmak üzere, cebri bir müzayedelerde tekeffüle mahal yoktur.”

(Kanunda m.279/4 olmuştur)

YBK m.279/1: “Cebrî artırmalarda zapttan ve ayıptan sorumluluğa ilişkin hükümler uygulanmaz.”

Gerekçesi: “…818 sayılı Borçlar Kanununun 230 uncu maddesinin birinci fıkrasında, cebrî artırmalarda “tekeffül”e yer olmamasına ilişkin kuralın iki istisnasına (artırma şartnamesinde aksine açık bir düzenleme olması ile artırmaya katılanlara karşı hile yapılması) ilişkin sorunlara, ancak icra hukuku kurumları çerçevesinde (şikâyet, ihalenin feshi gibi) çözüm bulunabileceği göz önünde tutularak, Tasarı metnine alınmamış; bu tür artırmalarda ayıptan ve zapttan sorumluluğa ilişkin hükümlerin uygulanmayacağı kabul edilmiştir.”

(Kanunda m.280/1 olmuştur)

108- 818 S.K. m.226: “Kanuna veya ahlâka (âdaba) mugayir tertibatla müzayedeye fesat karıştırılmış ise her âlakadar tarafından on gün zarfında itiraz edilebilir. Bu itiraz cebri müzayadelerde icra ve iflas muamelerine nezaret eden makamlara ve diğer hallerde mahkemeye arz olunur.”

YBK m.280: “Hukuka veya ahlâka aykırı yollara başvurularak ihalenin gerçekleştirilmesi sağlanmışsa her ilgili, iptal sebebini öğrendiği günden başlayarak on gün ve her hâlde ihale tarihini izleyen bir yıl içinde ihalenin iptalini mahkemeden isteyebilir.

Cebrî artırmalar hakkında özel hükümler saklıdır.”

Gerekçesi: “…818 sayılı Borçlar Kanununun 226 ncı maddesinin kenar başlığında kullanılan “IV. Artırmanın iptali” şeklinde değiştirilmiştir…Çünkü, ihalenin iptali hâlinde fesihten söz edilemeyeceği için iptal, sonuçlarını geriye etkili olmak üzere doğurur.

…Tasarıda “her ilgili, iptal sebebini öğrendiği günden başlayarak on gün ve her hâlde ihale tarihini izleyen bir yıl içinde” şeklinde değiştirilmiş; böylece İcra ve İflâs Kanununun 134 üncü maddesinin altıncı fıkrasında öngörülen bir yıllık süreyle paralellik sağlanmıştır.”

(Kanunda m.281 olmuştur)

109- 818 S.K.’da yer verilmemiştir.

YBK m.281:Mal değişim sözleşmesi, taraflardan birinin diğer tarafa bir veya birden çok şeyin zilyetlik ve mülkiyetini, diğer tarafın da karşı edim olarak başka bir veya birden çok şeyin zilyetlik ve mülkiyetini devretmeyi üstlendiği sözleşmedir.”

Gerekçesi: “818 sayılı Borçlar Kanununda yer verilmeyen, “A. Tanımı” kenar başlıklı yeni bir maddedir…”

(Kanunda m.282 olmuştur)

110- 818 S.K. m.233: “Trampa suretiyle aldığı şey yedinden zaptolunan yahut onu ayıbından dolayı reddeden taraf, muhayyerdir; dilerse zarar ve ziyanı diğer tarafa tanzim ettirir, dilerse vermiş olduğu şeyi istirdat eder.”

YBK m.283: “Satış sözleşmesinin zapttan ve ayıptan sorumluluğa ilişkin hükümleri uygun düştüğü ölçüde, mal değişim sözleşmesine de uygulanır.”

Gerekçesi: “…818 sayılı Borçlar Kanunundan farklı olarak, mal değişim sözleşmesinin konusu olan şeylerin üçüncü kişilerce zapt edilmesi durumunda o şeyleri değişim yoluyla devralanlara ve ayıplı olması sebebiyle geri verenlere tanınan tazminat isteme veya verdiklerini geri alma şeklindeki seçimlik haklar, Tasarıda sayılmamış, bunun yerine, satış sözleşmesinin ayıptan ve zapttan sorumluluğa ilişkin hükümlerinin uygun düştüğü ölçüde, mal değişim sözleşmelerine de uygulanacağı belirtilmiştir. Böylece, taraflara 818 sayılı Borçlar Kanununun 233 üncü maddesinde öngörülen seçimlik hakların dışında yeni haklar da tanınmıştır.”

(Kanunda m.284 olmuştur)