Mesajı Okuyun
Old 15-01-2011, 16:29   #21
Av.Nevra Öksüz

 
Varsayılan

96- 818 S.K.’da yer verilmemiştir.

YBK m.264: (Atıf sebebiyle Kanundaki madde alıntılanmıştır)
a. Ödemelerin güvenceye bağlanması

MADDE 265- Ödeme süresi bir yıldan daha uzun veya belirsiz olan sözleşmelerde alıcı, ödemeleri sözleşmede belirtilen bir bankada kendi adına açılacak gelir getiren bir tasarruf veya yatırım hesabına yatırmakla yükümlüdür.

Banka, her iki tarafın çıkarlarını gözetmek zorundadır. Açılan hesaptan her iki tarafın rızasıyla ödeme yapılabilir. Bu rıza önceden verilemez.

Ödeme süresi bir yıldan daha uzun veya belirsiz olan sözleşmelerde alıcı, satılanın devrine kadar 269 uncu madde uyarınca sözleşmeden cayarsa satıcı, bu hesap üzerindeki bütün haklarını kaybeder.

Gerekçesi: “818 sayılı Borçlar Kanununda yer verilmeyen, “2. Tarafların hak ve borçları / a. Ödemelerin güvenceye bağlanması” kenar başlıklı yeni bir maddedir.

…Alıcının, sözleşmeden caymasının hukukî sonuçları, Tasarının 268 (269) inci maddesinde düzenlenmiştir.”

97- 818 S.K. da yer verilmemiştir.

YBK m.265: (Atıf sebebiyle Kanundaki madde alıntılanmıştır)

b. Alıcının malın devrini isteme hakkı

MADDE 266- Alıcı satış bedelinin tamamını ödedikten sonra, her zaman malın kendisine devredilmesini isteyebilir. Ancak, satıcı malı başkasından sağlayarak devredecek ise alıcı, bunun için kendisine uygun bir süre tanımak zorundadır.
Satıcının malı alıcıya devredebilmesi için, taksitle satışa ilişkin koşullara uyulması gerekir.

Alıcı birden çok şey satın almış veya seçim hakkını saklı tutmuş ise, satılanın kısım kısım devredilmesini, ancak 256 ncı maddede öngörülen asgari peşinatı ödedikten sonra isteyebilir. Satılanın eşya topluluğu oluşturduğu hâllerde bu istemde bulunulamaz. Satış bedelinin tamamen ödenmemesi hâlinde, satıcıdan satılanı kısmen devretmesi, ancak geri kalan kısmın yüzde onunun kendisine güvence olarak bırakılması koşuluyla istenebilir."

Gerekçesi: “818 sayılı Borçlar Kanununda yer verilmeyen, “b. Alıcının malın teslimini isteme hakkı” kenar başlıklı yeni bir maddedir…”

98- 818 S.K.’da yer verilmemiştir.

YBK m.266: “Ödeme süresi bir yıldan daha uzun veya belirsiz olan sözleşmelerde satış bedelinin, satılanın devri anında tamamen ödenmiş olması gerekir. Satılanın devredilmesini isteyen alıcı, hesabındaki bakiyeden, satış bedelinin en çok üçte birlik kısmını satıcı lehine serbest bırakabilir. Ancak, sözleşmenin kuruluşu sırasında buna ilişkin taahhütte bulunulamaz.”

Gerekçesi: “818 sayılı Borçlar Kanununda yer verilmeyen, “c. Satış bedelinin ödenmesi” kenar başlıklı yeni bir maddedir.

…Maddenin ikinci cümlesinde,…alıcı, taksit borçlarını tamamen ödediği hâlde, henüz devralmadığı satılanın satış bedelinin bu oranı aşan kısmını kaybetmesi tehlikesine karşı hukukî koruma altına alınmıştır. Maddenin son cümlesi…satıcıların bu hükmün etkisinden kurtulmalarının önlenmesi amaçlanmıştır.”

(Kanunda m.267 olmuştur)

99- 818 S.K.’da yer verilmemiştir.

YBK m.267: “Satıcının sözleşmenin kurulduğu sırada belirlenen toplam satış bedeline ek bir bedel isteme hakkını saklı tutan bütün kayıtlar geçersizdir.

Ödenecek toplam satış bedeli sözleşmede belirlenmiş olmakla birlikte, devredilecek eşya önceden belirlenmemiş ve satıcı tarafından bu eşyayı seçme hakkı alıcıya tanınmış ise satıcı, peşin satıştaki olağan bedelleri göz önünde tutmak suretiyle alıcının yapacağı seçime tam olarak uymakla yükümlüdür.

Buna aykırı anlaşmalar, ancak alıcının yararına olduğu ölçüde geçerlidir.”

Gerekçesi: “818 sayılı Borçlar Kanununda yer verilmeyen, “d. Satış bedelinin belirlenmesi” kenar başlıklı yeni bir maddedir.

…Maddenin ikinci fıkrasında, …Bu tür satışlara, alıcının bir mobilya mağazasından, ileride evlenecek kızına çeyiz olarak satın almak istediği eşyaya ilişkin yaptığı sözleşme örnek olarak gösterilebilir. Bu durumda alıcı, kendisine tanınan seçim hakkını kullandığında, satıcı, sözleşmede kararlaştırılan toplam satış bedeline (meselâ onbin liraya) kadar olmak üzere, seçtiği çeyizlik eşyayı (oturma veya yatak odası takımı vb.) peşin satıştaki olağan bedellerle devretmekle yükümlüdür…”

(Kanunda m.268 olmuştur)

100- 818 S.K.’da yer verilmemiştir.

YBK m.268:Ödeme süresi bir yıldan daha uzun veya belirsiz olan sözleşmelerde alıcı, malın devrine kadar her zaman sözleşmeden cayabilir.
Sözleşmeden cayma hâlinde alıcı tarafından ödenmesi öngörülen cayma parası, durumun özelliğine ve sözleşmenin kurulması ile cayma arasında geçen süreye bakılarak belirlenir. Ancak, bu miktar satıcının toplam alacağının yüzde ikisinden az ve yüzde beşinden fazla olamaz. Alıcı, yapmış olduğu ödemelerin cayma parasını aşan kısmının, getirileri ile birlikte kendisine geri verilmesini isteyebilir.


Alıcının ölmesi veya kazanç elde etmekten sürekli olarak yoksun kalması sebebiyle ön ödemeleri yapamayacak duruma düşmesi ya da sözleşmenin yerine olağan koşullarla yapılacak bir taksitle satış sözleşmesinin konulmasına ilişkin önerisinin satıcı tarafından kabul edilmemesi yüzünden sözleşmeden cayılmış olursa, cayma parası istenemez.


Gerekçesi: “818 sayılı Borçlar Kanununda yer verilmeyen, “3. Sözleşmenin sona ermesi / a. Cayma hakkı” kenar başlıklı yeni bir maddedir…”

(Kanunda m.269 olmuştur)