Mesajı Okuyun
Old 16-11-2003, 20:22   #6
Ayfer Gökçen

 
Varsayılan

Mutluluk,
Bazı olaylara bağlı
Kısa süreli sevinçler değil de, tüm yaşamı kaplayan bir huzur,
bir güven, canlılık, dengeli bir sevinçse eğer;
ne yanlız başına psikolojinin, ne biyolojinin,
ne tıbbın,
ne felsefenin,
ne tekniğin,
ne dinin,
ne de tek başına bir başka alanın anlayabileceği bir şeydir...

Mutluluk olayına bu pencereden yanlızca birinden bakan onun yanlızca oradan görünen yanını görecektir...

Her açıdan bakmayı denemek gerek...

Ayrıca mutluluk yaşantısı yalnızca bilgiyle gerçekleştirilemez. Bedenin öğrendiği bir şeydir mutluluk... Tıpkı bisiklete binmek, yürümek, yüzmek gibi; yüzmeyle ilgili birçok kitap okuduktan, ünlü yüzücüleri izledikten, dediklerini belledikten sonra kendimizi denize atmayız. Yüzmeyle ilgili bilgilenmek, yüzmeyi öğrenmek demek değildir. Yüzmek suya girmelerle, çırpınmalarla öğrenilir. Beden öğrenir.

Mutluluk yaşantısı da öyle: Bilmek yetmez, bedenimiz öğrenmeli...

Bu açıdan bakınca sanatkara benzer mutlu kişi; elini kullanışından tanırsınız usta olanı... Konuşmasa da el becerisiyle ortadadır. Ve birçok denemeden, birçok başarı ve yanlışlardan sonra kazanılmıştır o el becerisi...

Mutlu insan da öyle. Öğrendiklerini deneyerek, kendi aşamında gerçekleştirmiştir sanatını: MUTLULUĞU...