Mesajı Okuyun
Old 20-04-2013, 08:51   #27
Av. Erduğrul Özbay

 
Varsayılan

Merhaba,

Birden fazla genel kredi sözleşmesinin bulunduğu durumlarda farklı sözleşmelerde imzası bulunan kefillerin sorumluluğuna dair naçizane birkaç hususu belirtmek isterim:

1) Eğer banka ile kredi borçlusu arasında devamlılık arz eden türden bir borçlu cari hesap ilişkisi varsa, bu ilişki kapsamında zaman zaman borç sıfırlanmış dahi olsa, devam eden kredi ilişkisi ile paralellik arz eden sözleşmelerdeki kefillerin borçtan sorumlu tutulmaları mümkündür.

2) Bir kredi ilişkisinin sona erdiği, örneğin borcun sıfırlandığı, uzunca dönem kredi kullanımının olmadığı, ödeme planına bağlanmış kredinin ödemelerinin bittiği anlaşılıyorsa, izleyen dönemde yeni bir kredi sözleşmesi düzenlenerek yeni kefil ve teminatlarla kredi ilişkisi kurulmuşsa, bu eski kredi ilişkisinin devamı değildir, haliyle de eski sözleşmede kefaleti bulunanların sorumluluğundan söz edilemez.

3) Asıl kredi ilişkisi devam etmekle birlikte, kullanımı için başka bir sözleşme düzenlenmesi gereken bir kredi söz konusuysa, o sözleşmede genel kredi sözleşmesi kefilinin imzası yoksa, bu durumda da kefilin sorumluluğuna gidilmemelidir. Paylaştığım Yargıtay kararında vurgu yapılan husus budur.

4) Asıl kredi ilişkisi devam ederken ve mevcut genel kredi sözleşmesinin limiti de müsait olduğu halde, yeni bir sözleşme düzenleniyor ve yeni kefil ve teminatlar alınıyorsa, bu durumda da eski kredi ilişkisinin tasfiyeye götürüleceği, yeni ilişkinin temel alınacağı ortaya konulmak şartıyla yeni kullanımlardan eski kefillerin sorumlu tutulmaması gerekir. Özellikle şirket devirlerinde bu tür durumlar ortaya çıkmaktadır.

Genel kredi sözleşmelerinde doğmuş/doğacak veya hangi sebepten doğarsa doğsun türünden ibarelerden hareketle kefilin kefalet limiti kadar mücerret bir borç altına girdiğini düşünmemek gerekir.

Saygılarımla,