T.C. YARGITAY
14.Hukuk Dairesi
Esas: 2007/1562
Karar: 2007/2511
Karar Tarihi: 12.03.2007
ÖZET: Dosyadaki nüfus kaydına göre tapu maliki olduğu iddia edilen davacı murisi Mehmet kızı İkbal soyadı almadan 16.10.1915 tarihinde ölmüştür. Bu tarihte Soyadı Kanunu yürürlüğe girmemiş olduğundan ve nüfus kaydında soy ismi bulunmayan bir kişinin, tapu kaydına soyadı ilavesi mümkün olmadığından davanın reddi gerekir.

(4721 S. K. m. 1027)
Dava: Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 18.02.2005 gününde verilen dilekçe ile tapuda soyadı eklenerek yazılması istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 07.12.2006 günlü hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davalı idare vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
Karar: Davacı vekili, 18.02.2005 tarihli dilekçesi ile 3 parsel sayılı kamış ahşap ev avlu cinsli 120 m2 yüzölçümündeki ve kadastroca 28.12.1942 tarihinde Mehmet kızı İkbal ismi ile tapuda malik olarak yazılı şahsın murisi olduğunu beyan ile tapuda yazılı olmayan murisinin soyadının nüfus kaydına uygun olarak ve soyadı eklenmek suretiyle tapu kaydının Mehmet kızı İkbal Sapırlı şeklinde tapuya işlenmesini istemiştir.
Mahkemece, davanın kabulüne dair verilen karar davalı idare vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Tapuda isim, soy isim, baba ismi gibi düzeltme davaları ile tapu kayıtlarındaki malike ait nüfus bilgilerinde yanlışlık olduğu takdirde bu kayıtların düzeltilerek nüfus kayıtlarına uygun hale getirilmesi amaçlanmıştır. Dava konusu taşınmazın tapu maliki Mehmet kızı İkbal olup, tapu kaydında soy ismi yazılı değildir. Taşınmaza ait kadastro tutanağının tüm aramalara rağmen bulunamadığı bildirilmiştir. Dosyadaki nüfus kaydına göre tapu maliki olduğu iddia edilen davacı murisi Mehmet kızı İkbal soyadı almadan 16.10.1915 tarihinde ölmüştür. Bu tarihte Soyadı Kanunu yürürlüğe girmemiş olduğundan ve nüfus kaydında soy ismi bulunmayan bir kişinin, tapu kaydına soyadı ilavesi mümkün olmadığından davanın reddi gerekirken aksi düşünce ile davanın kabulü yerinde görülmediğinden hükmün bozulması gerekmiştir.
Sonuç: Yukarıda yazılı nedenlerle, davalı idare vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 12.03.2007 tarihinde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)
Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programları
**************************************