Mesajı Okuyun
Old 23-07-2006, 23:01   #7
Av. Şehper Ferda DEMİREL

 
Varsayılan

Bu konuda fiiliyatta, farklı bankaların farklı uygulamaları -hatta aynı bankanın,seneler içerisinde farklılık gösteren uygulamaları- olduğunu bilmekteyiz.

Benim görüşüm, banka bu tür durumlarda veraset ve intikal vergi dairesinden ("ilişiği kesilmiştir" yazısının yanı sıra, murisin aktif ve pasifini sormalı -gerçi bu da fiili uygulamada , sunulan veraset ve intikal beyannamelerinin eksik ve gedikliklere doğallıkla gebe olabilmesinden ötürü yeterli değildir-, murisin ödenmesi gereken pasifinin de olmayışının kanıtlanması halini , veraset ilamı ile birlikte başvuran varise ödeme yapmak için yeterli görmelidir.

Bu ayrıntının uygulamaya getirilmesinin gerekli ve önemli olduğunu düşünüyorum -varisler arasında adaletin sağlanması adına-. Zira, murisin ölümü anında, vergi dairesine yansıtılmayan borçları, aleyhe derdest alacak davaları olabilmekte ve "alacakta ve borçta miras hisseleri nisbetinde denk" varisler arasında, terekenin aktifi tahsil edildikten sonra, pasifi konusunda (üçüncü kişilere karşı varislerin her birinin müşterek ve müteselsilen sorumlu olmaları, tüm borcun alacaklı tarafından istenirse, en küçük hisse sahibi varisten dahi tümüyle talep ve tahsil edilebilir olması nedeniyle) , adaletsizliklere yol açtığını düşünüyorum.

Saygılarımla...