Mesajı Okuyun
Old 26-04-2012, 17:29   #2
ilhan13

 
Varsayılan

Araç üzerindeki rehin hakkınız sona ermiştir.(II. Rehnin sona ermesi
1. Zilyetliğin kaybı
MADDE 943.- Taşınır rehni, alacaklının zilyet olmaktan çıkması ve onu zilyet olan üçüncü kişiden geri alamaz hâle gelmesiyle son bulur.) Ancak sigortadan tazminat talep etme hakkı borçluya değil size aittir. Bu nedenle sigorta şirketine dava açmanızı öneririm.

T.C.

YARGITAY

17. HUKUK DAİRESİ

E. 2010/10008

K. 2011/3632

T. 19.4.2011

• KASKO SİGORTA SÖZLEŞMESİNDEN KAYNAKLANAN TAZMİNAT DAVASI ( Malı Rehin Alan Kimse Mal Üzerindeki Menfaatini Kendi Adına Sigorta Ettirebileceği - Üçüncü Kişinin Rehin Konusu Malı Rehin Alan Hesabına ve Lehine Sigorta Ettirmesinin Mümkün Olduğu )

• REHİNLİ MALIN SİGORTA ETTİRİLMESİ ( Rehin Alan Kimse Mal Üzerindeki Menfaatini Kendi Adına Sigorat Ettirebileceği Gibi Üçüncü Kişi de Rehin Konusu Malı Rehin Alan Hesabına Sigorta Ettirebileceği - Zarar Vukuunda Sigorta Şirketinden Tazminat Talep Hakkının Öncelikle Sigortalı Rehin Hakkı Sahibine Ait Olduğu )

• SİGORTA ETTİRENEN REHİNLİ MALIN SİGORTASINDAN YARARLANMASI ( Rehinli Malın Sigortalanması - Sigortalı Malın Dain ve Mürtehini Olan Lehine Sigorta Edilenin Açık Muvafakatini Almak ve Kendi Menfaati de Zedelendiği Takdirde Sigorta Ettirenin de Tazminat İsteme Hakkı Bulunduğu

6762/m. 1269, 1270

ÖZET : Dava, kasko sigortası sözleşmesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. Malı rehin alan kimse o mal üzerindeki menfaatini kendi adına sigorta ettirebileceği gibi,bir başkasının da rehin konusu malı rehin alan hesabına ve onun lehine sigorta ettirmesi mümkündür. Böyle bir durumda, sigortalı durumda olan rehin hakkı sahibi olduğundan sigorta şirketinden tazminat talep etme hakkının da öncelikle ona ait olması gerekir ve sigorta ettiren, ancak sigortalı malın dain ve mürtehini olan ve lehine sigorta edilenin açık muvafakatini almak suretiyle sigortadan, şayet kendi menfaati de zedelendiği takdirde, tazminat istemek hakkına sahip olur.

DAVA : Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükümün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

KARAR : Davacı vekili, müvekkiline ait aracın davalı şirkete kasko sigorta poliçesi ile sigortalı olduğunu, aracın yük boşaltırken devrilmesi sebebiyle hasarlandığını, hasar bedelinin sigortalıya ödenmediğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 30.267 TL tazminatın kaza tarihinden işleyecek reeskont faizi ile davalıdan tahsilini talep etmiştir.

Davalı vekili, davacıya ait araç sürücüsünün alkollü olduğunu hasarın teminat dışı olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.

Mahkemece toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; sürücünün alkol oranının 0.09 promil olduğu, alkollü olarak değerlendirilemeyeceği, kazaya alkolün etkili olmadığı gerekçesi ile davanın kabulü ile; 30.267 TL. tazminatın 3.7.2007 tarihinden işleyecek reeskont faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Dava, kasko sigortası sözleşmesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.

T.T.K.nun 1269. maddesi uyarınca, malı rehin alan kimse o mal üzerindeki menfaatini kendi adına sigorta ettirebileceği gibi aynı yasanın 1270. maddesi hükmü gereğince bir başkasının da rehin konusu malı rehin alan hesabına ve onun lehine sigorta ettirmesi mümkündür. Böyle bir durumda, sigortalı durumda olan rehin hakkı sahibi olduğundan sigorta şirketinden tazminat talep etme hakkının da öncelikle ona ait olması gerekir ve sigorta ettiren, ancak sigortalı malın dain ve mürtehini olan ve lehine sigorta edilenin açık muvafakatini almak suretiyle sigortadan, şayet kendi menfaati de zedelendiği takdirde, tazminat istemek hakkına sahip olur.

1-) Somut olayda, dain ve mürtehin sıfatı bulunan dava dışı bankanın, tazminatın davacıya ödenmesine muvafakati olup olmadığı konusu araştırılmamıştır. Bu durumda, mahkemece, dain ve mürtehin sıfatı olan Denizbank A.Ş.nin muvafakati olup olmadığının araştırılması, bankanın muvafakati sağlandığı takdirde yargılamaya devam edilerek davanın sonuçlandırılması, aksi halde davanın aktif husumet yokluğundan reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu biçimde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.

2-) Kabul şekline göre ise; Dava kasko sigorta sözleşmesinden kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir. Sigorta şirketi poliçede yazılı limitle sınırlı olmak üzere araçta meydana gelen gerçek zarardan sorumludur. Mahkemece araçta meydana gelen hasar bedelinin belirlenmesi için konusunda uzman makine mühendisi bilirkişiden ayrıntılı, gerekçeli ve denetime açık rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde eksik inceleme ile karar verilmesi doğru görülmemiştir.

SONUÇ : Yukarıda 1 ve 2 numaralı bentte açıklanan sebeplerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükümün BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istenmesi halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, 19.4.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.