Sayın ilgililer,
3/9 hisseli bir arsam var. 4/9 hisseyi birisi 2003 senesinde almış, bana alırken herhangi bildirimde bulunmadı. Geçenlerde bana noterden ihtar çekerek bizim 3/9 hisseyi ona satmamı aksi halde İzale-i Şu davası açacağını bildirdi. Bunun üzerine kendisiyle temasa geçerek, arsanın müteahhite verilip hissemiz oranında bize daire veya dükkan verilmesini sözlü olarak istedim.
Ancak arsanın bulunduğu yerdeki emlakçılardan öğrendiğimize göre şahıs hisseli arsaları toplayıp, kendisi bütün olarak satan bir kişi imiş. Bana daire veya dükkan verilmesine yanaşmıyor. Bende Şufa hakkım olduğunu avukata danuşıp öğrenip, şufa davası açtım.(2003 yılında bize yazılı bildirimde bulunmadığı için)
İlk duruşmada bizim 2003 yılından beri haberim olduğunu iddia etti. Böylece şufa davasını düşürmek istiyor. Ben kendisinin yüzünü bile görmedim. 5 tane Şahit getirmek istediğini belirttiler. Hakim şahit talebini kabul etti. Ancak tabii yalancı şahitlik çok kolay gibi görünüyor. Yani bu adam 5 tane yalancı şahit getirse, şufa davamız düşecek mi? Ben kendimi nasıl savunmalıyım. Avukatım var ama galiba bu konuda deneyimi yok. Bana net bir yol çizemiyor. Yine danıştığım bir başka avukat yargıtay ın şufa davalarında şahiti kabul etmediğini, bize yazılı olarak noterden bildirmiş olması gerektiğini söyledi.
Bu konuda yorumlarınızı, varsa yargıtay örneği ile verebilirseniz çok makbule geçecektir.
Saygılarımla