Mesajı Okuyun
Old 14-11-2006, 15:12   #5
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan AV.DİLEK
merhabalar
bilindiği üzere yeni medeni kanun çocuk üzerinde anne ve babayı müştereken veli kılıyor. yani anne ve baba müştereken bu hakkı kullanıyor. peki anne çocuğu evlilik birliği devam ederken kaçırdıysa ve baba doğal olarak bu hakkı kullkanamaz hale geldiyse ne olacak? bu durumda savcılığa suç duyurusunda bulunmak geldi aklıma ama burada da ancak mk 2 ye dayanarak hakkın kötüye kullanılmasından başka bir şey gelmedi. yani burada bir suç oluşuyor mu oluşuyorsa ne(çocuk kaçırma suçu mesala) işin içinden çıkamadım.ne bir yargıtay kararı ne de kitaplarda bir bilgi var bu konuya ilişkin. özellikle baba çocuğu için endişe ettiğinden ve başına bir şey gelmesinden korktuğundan bir an önce yanına dönmesini istiyor. bu konuda bana yardım edebilecekler varsa sevinirim. saygılarımla. herkese kolay gelsin.

Sayın AV.DİLEK,

Sorunuz açık değil. Ben anladığım şekilde ve olasılıklar üzerine yanıt yazmaya çalışacağım.

1- Taraflar evlidirler. Boşanma davası yoktur. Ancak fiilen ayrı yaşamaktadırlar.

2- Müvekkiliniz sadece kişisel ilişki kurulmasını talep etmektedir. Velayetin kendisine verilmesini talep etmemektedir.

3- Diğer katılımcılar çocuğun yurt dışına kaçırılma ihtimalinden söz etmiştir. Ancak sorunuzdan bunu çıkarmak mümkün değildir. Bu olasılık var mıdır?

Öncelikle TMK'daki ilgili maddeleri aktarayım:

Alıntı:
C. Çocuk ile kişisel ilişki

I. Ana ve baba ile

1. Kural
MADDE 323.- Ana ve babadan her biri, velayeti altında bulunmayan veya kendisine bırakılmayan çocuk ile uygun kişisel ilişki kurulmasını isteme hakkına sahiptir

2. Sınırları

MADDE 324.- Ana ve babadan her biri, diğerinin çocuk ile kişisel ilişkisini zedelemekten, çocuğun eğitilmesi ve yetiştirilmesini engellemekten kaçınmakla yükümlüdür.
Kişisel ilişki sebebiyle çocuğun huzuru tehlikeye girer veya ana ve baba bu haklarını birinci fıkrada öngörülen yükümlülüklerine aykırı olarak kullanırlar veya çocuk ile ciddi olarak ilgilenmezler ya da diğer önemli sebepler varsa, kişisel ilişki kurma hakkı reddedilebilir veya kendilerinden alınabilir.

III. Yetki

MADDE 326.- Kişisel ilişki kurulmasıyla ilgili bütün düzenlemelerde çocuğun oturduğu yer mahkemesi de yetkilidir.

Boşanmaya ve evlilik birliğinin korunmasına ilişkin yetki kuralları saklıdır.

Çocuk ile kişisel ilişkiye yönelik bir düzenleme yapılıncaya kadar, velayet hakkına sahip veya çocuk kendisine bırakılmış kişinin rızası dışında kişisel ilişki kurulamaz.


Ana ve baba evli ise

MADDE 336.- Evlilik devam ettiği sürece ana ve baba velayeti birlikte kullanırlar.

Ortak hayata son verilmiş veya ayrılık hali gerçekleşmişse hakim, velayeti eşlerden birine verebilir.
Velayet, ana ve babadan birinin ölümü halinde sağ kalana, boşanmada ise çocuk kendisine bırakılan tarafa aittir.



Bence 336 ıncı maddeden yararlanabilirsiniz. Boşanma davası açılmamış ancak ortak hayata son verilmiş gibi görünmektedir. Bu nedenle velayet ve tedbir talepli olarak bir dilekçe verin. İkinci mesajınızda da annenin akli melekelerinin zayıf olduğundan dem vurmuşsunuz.Bunu hele bir doktor raporu vs ile kanıtlarsanız, velayeti alabirsiniz.

Alıntısını yaptığım diğer maddelerden yararlanamazsınız. Çünkü ne açılmış bir boşanma davası vardır, ne ayrılık kararı, ne de kesinleşmiş ve velayete ilişkin hükümlerin bulunduğu bir boşanma kararı vardır.

Çocuğun yurt dışına kaçırılma ihtimali bulunuyorsa; Çocuk Hakları Sözleşmesi ve Lahey Sözleşmesi hükümlerinden yararlanabilirsiniz. Özellikle Lahey Sözleşmesinin 20 veya 21 inci maddesinde kişisel ilişki ile ilgili hüküm mevcuttur.Sayın Habibe Yılmaz Kayar'ın Çocuk Hakları HÇG da bu metinleri yayınladığını hatırlatayım. Linki bulursam yine yazarım, sözkonusu maddeden o forumlardan birinde bahsetmiştim.

Saygılarımla