Mesajı Okuyun
Old 12-02-2010, 13:50   #21
onureyuboglu

 
Neşeli Sen Affetsen Ben affetmem

Şöyle bir baktığımda verilen yanıtlardan "Af olsun" mealindekilerin tamamı belli suçlar, kader mahkumları v.s. diyerek belli kriterler getirmeye çalışmıştır. Peki bu durumda af kapsamına giren suçları neye göre belirleyeceğiz? Kader mahkumlarına af gelsin!!!! Peki gelsin... de "ben tabancamı temizlerken maktul yanımdaydı kazara tabanca 14 el ateş aldı, istemeden öldürdüm" kader mahkumu olacak mı? Ya da "Kusura bakma sen cinayeti canavarca hislerle işlemişssin sen af kapsamında değilsin ama seninle aynı koğuşta yatan mahkum X kader mahkumu o nedenle o af kapsamı içinde onu salıvereceğiz" mi denilecek mahkumlara??? Kanuna "Aç kaldığı için ekmek çalan hırsızlar af kapsamında kalacak ancak kredi kartı borcunu ödeyemediği için banka soymaya kalkanlar aftan yararlanamayacak " diye bir hüküm mü eklemek gerekecek? Veya tam tersi mi olacak? "Kader Mahkumu" kime denilecek?
Bu soruları uzatmak mümkün, hatta sonsuza kadar da sorabiliriz. Ancak neticede kimseyi memnun edemeyiz. Sonunda da "Rahşan Affı" gelir önümüze. Hatırlarsanız Rahşan Ecevit bile şaşırmıştı sonunda gelinen noktaya.
Değerli meslektaşlarım ben yasama organının af yetkisini elinde tutmasına karşıyım. Bunu yasamanın yargı üzerindeki baskısı olarak görüyorum. Kanunlar, yasama tarafından sulandırılmadıkları müddetçe, her suça yönelik hem kanuni hem de takdiri hafifletici sebepler öngörmüştür. Hakimler de bu yetkilerini sağolsunlar gerekli gereksiz kullanırlar hatta " mahkemedeki iyi hal" neredeyse kural olmuştur. Sanık alenen mahkemeye ya da savcıya hakaret etmemişse, avukatlara hakaret edilebilir, iyi halden yararlanır cezasında indirime gidilir. Tutuklu kaldığı süre düşülür, o düşülür bu düşülür infaza girer zaten geriye kuş kadar bir ceza kalır. Eh bırakalım da en azından o cezayı çeksinler.
Son olarak şunu söyliyeyim. Devlet affeder ama ya suçtan zarar gören??? Onlar devleti affeder mi??? Yanıtı başlıkta gizli...
Saygılarımla