Mesajı Okuyun
Old 10-07-2006, 09:17   #2
hukukçu42

 
Varsayılan yargıtay kararı

konuyla ilgili olarak bir yargıtay kararı. Umarım sorunuza cevap olur.
Alıntı:
MENFİ TESPİT - BONODA YAZILI MALEN KAYDI - TANIKLA İSPAT EDİLEMEMESİ
Esas Yılı : 2003
Esas No : 2288
Karar Yılı : 2003
Karar No : 1848
Karar Tarihi : 27.02.2003
Daire No : 3
Daire : HD

ÖZET : Kambiyo senedinin düzenlenmesi ile taraflar arasında soyut bir borç ilişkisi doğmaktadır. Bu nedenle karşı edimin elde edilmiş olup olmaması önem taşımaz. Bedel kayıtları daha çok senedi düzenleyen ( davacı ) ile lehtar ( davalı ) arasındaki iç ilişki yönünden ve de ispat konusunda ( HUMK. m.290 ) önem arzeder. Davacı ( borçlu ) senette bedelin "malen alındığını" bildirmiş ise, artık bu hususun aksini tanık ile ispat edemez. Bedel kaydı, dava konusu olayda olduğu gibi mala taalluk ediyorsa, malın teslim edilmediğini borçlunun ( davacının ) ispat etmesi gerekir.



DAVA : Dava dilekçesinde 98.000.000 lira bedelli bonodan borçlu olmadıklarının tesbiti ve %40 inkar tazminatının ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü :

KARAR : Davacı vekili dilekçesinde müvekkilinin davalı şirketten araç telefonu almak konusunda anlaştığını ve karşılığında da 98.000.000 lira bedelli bir senet verdiğini, telefonu almaya gittiklerinde davalı tarafından 8.000.000 lira daha talep edilince telefonu almaktan vazgeçtiklerini, sonradan da davalı şirketin mal teslim edilmediği halde karşılığında verilen seneti icra yolu ile takibe koyduğunu beyan ederek müvekkilinin bu senetten dolayı borçlu olmadığının tespiti ile %40 icra-inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı savunmasında; davacıya telefon satarak teslim ettiğini, karşılığında da takip konusu senedi aldığını, malın teslim edilmediği iddiası varsa davacının bunu yazılı delil ile ispat etmesi gerektiğini ifade etmiştir.Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.Dava ve takip konusu senedin ( bono ) incelenmesinden alacaklısının davalı, borçlusunun davacı olduğu, 98.000.000 lira bedelli olup "bedeli malen alınmıştır" kaydını taşıdığı görülmüştür.Davacının iptalini istediği senette "bedeli malen alınmıştır" kaydı yer almaktadır. Böyle bir kayıt senedi düzenleyenin ( davacının ) lehdardan ( davalıdan ) karşı edimi olduğunu belirtmeğe yarar. Aslında kambiyo senedinin düzenlenmesi ile taraflar arasında soyut bir borç ilişkisi doğmaktadır. Bu nedenle karşı edimin elde edilmiş olup olmaması önem taşımaz. Bedel kayıtları daha çok senedi düzenleyen ( davacı ) ile lehdar ( davalı ) arasındaki iç ilişki yönünden ve de ispat konusunda ( HUMK. m.290 ) önem arz eder. Davacı ( borçlu ) senette bedelin "malen alındığını" bildirmiş ise, artık bu hususun aksini tanık ile ispat edemez. Bedel kaydı, dava konusu olayda olduğu gibi mala taalluk ediyorsa, malın teslim edilmediğini borçlunun ( davacının ) ispat etmesi gerekecektir.Bu bilgiler ışığında somut olaya bakılacak olursa:

Dava ve takip konusu senette "bedeli malen alınmıştır" kaydı yer almaktadır. Bu kayıt, borcun konusunu oluşturan telefonun teslim edildiğine ilişkin yazılı delil niteliğindedir. Davacı ( borçlu ) senette yer alan bu kayda rağmen, sözkonusu telefonun teslim edilmediğini ispat etmelidir. Senetteki "malen" kaydının aksi de ancak yazılı delil ile ispat edilebilir.Davacı taraf yazılı delil ileri sürmemiş ve miktar itibariyle de uyuşmazlık konusu olayda tanık dinlenemeyeceğinden, mahkemece davacı tarafa iddiasını ispat yönünden yemin teklif etme hakkının bulunduğu hatırlatılarak, hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile davanın kabulüne karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ : Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 27.02.2003 gününde oybirliğiyle karar verildi.


Çalışmalarınızda Başarılar...