Mesajı Okuyun
Old 04-11-2009, 22:38   #2
Av.Feridun Yurtsever

 
Varsayılan

Sayın law in law,
Soru bu hali ile rehne ilişkin değil; edimin ifasına ilişkindir. Burada iki borç ilişkisi sözkonusudur; birincisi şirket hissesini devir, diğeri ise şirket hissesine karşılık taşınmaz mülkiyetinin devri. Bu durumda karşımıza iki ihtimal çıkıyor;
1) Eğer şirket hissesini devredenle devralan arasındaki "devir bedeli ödenmezse taşınmazın mülkiyeti devredilecektir." şeklinde anlaşma, ipotek niyeti ile(temel saik) yapılmış ise tereddütsüz geçersizdir diyebiliriz. Zira ipotek şekil şartına tabidir. Ne var ki; bu ihtimal beyanınıza göre başta da dediğim gibi zor görünüyor.
2) Taraflar arasındaki anlaşma "ifa uğruna edim" veya "ifa yerine edim" konusunda alacaklı ile borçlu arasında yapılan bir kabul mahiyetinde düşünülebilir. Bu durumda taşınmaz mülkiyetinin devri bir ifa olduğuna göre şekil şartına da tabi değildir. Böylece şirket hissesinin devri bedeli yerine veya uğruna taşınmazın alacaklı adına usulü dairesinde tescili talep edilebilir. Burada dikkat edilmesi gereken bu anlaşmanın içeriğinden edimin ifa uğruna mı yoksa ifa yerine mi olduğudur. Zira eğer taşınmazın mülkiyetinin devri borcu ifa uğruna edim ise alacaklınız taşınmazı sözleşme bedeline çevirir ve alacağını alır. Eğer ifa yerine ise bu durumda devir bedeli yerine(bedele karşılık) taşınmazın mülkiyetine sahip olur.
Tabi bu arada devir sözleşmesinin geçerliliği de önem arzetmektedir.
Saygılar...