Mesajı Okuyun
Old 17-08-2006, 14:16   #5
erdal7

 
Varsayılan

Değerli meslektaşlarım
Atiye terk hususunda bir iki yargıtay kararı buldum .
Saygılarımı sunarım , Av.Erdal

T.C.

YARGITAY

8. HUKUK DAİRESİ

E. 1994/3361

K. 1995/2288

T. 9.3.1995

• DAVADAN VAZGEÇİLMESİ ( Atiye Terk Şeklinde Müessesenin Bulunmaması )

• TESCİL ( Davadan Vazgeçilmesi )

• ATİYE TERK ŞEKLİNDEKİ BEYAN ( Takipten Vazgeçmek Manasına Gelmesi )

• DAVALININ MUVAFAKATİNE İHTİYAÇ ( Davacının Davadan Vazgeçebilmesi )

ÖZET : Hukuk sistemimizde; davanın "atiye terki" şeklinde bir müessese mevcut olmayıp, bu yoldaki bir beyan davayı takipten vazgeçmek ( sarfınazar etmek ) anlamına gelir. Ne var ki, davacının davayı takipten vazgeçmesi ( sarfınazar etmesi ) de ancak, davalının buna açıkca muvafakat etmiş olmasına bağlıdır. Ayrıca, sırf davacının isteği ile açılmış bir tescil davası ve tescil talebi bulunmayan şahıs lehine, bu kişi davalı dahi olsa tescil kararı verilmesi mümkün değildir.
DAVA : Yıldıray ile Hazine, Ayvadere Köyü Muhtarlığı, Ayşe, dahili davalılar Ahmet Hilmi ve müşterekleri aralarındaki tescil davasının kabulüne dair, ( Araklı Asliye Hukuk Hakimliği )'nden verilen 9.12.1993 gün ve 122-177 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi Hazine tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
KARAR : Taraflar arasında görülen MK.nun 639/1. maddesine dayalı tescil davasının yargılaması sonucunda; dava dilekçesinin 1 ve 2 numaralı bendinde yazılı taşınmazlar hakkındaki tescil talebinin atiye bırakılmasına, 933 m2 yüzölçümündeki taşınmazın davalılardan Ayşe adına tesciline karar verilmiş; hükmü, davalı Hazine temyiz etmiştir.
HUMK.nunda davanın atiye bırakılması şeklinde bir müessese yoktur. Bu, davayı takipten sarfınazar etmektir. Anılan Kanunun 185. maddesinin 1 numaralı bendine göre, "davalının rızası olmaksızın davacı davasını takipten sarfınazar edemez". Davacının 9.12.1993 tarihli oturumda, dilekçede 1 ve 2 numaralar altında yazılan taşınmazlar hakkındaki davayı atiye bırakıyorum şeklindeki beyanı karşısında, davalı Hazine oturumda hazır bulunmadığı için, açık bir muvafakatta bulunmamıştır. Bu itibarla bu iki taşınmaz hakkında davaya devam edilerek sonucuna göre olumlu veya olumsuz bir karar verilmesi gerekir. 933 m2'lik taşınmazın tesciline ait hükme yöneltilen temyiz itirazlarına gelince: Davacı başlangıçta bu taşınmazın adına tesciline karar verilmesini istediği halde yargılamanın son oturumunda bu taşınmazın annesi olan davalılardan Ayşe adına tesciline karar verilmesini istemiştir. Davalı Ayşe'nin tescil istemi bulunmadığına ve onun tarafından açılmış bir dava olmadığına göre Ayşe adına tescile karar verilmesi isabetsiz, Hazinenin temyiz itirazları yerinde olduğundan kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerle ( BOZULMASINA ), 9.3.1995 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

T.C.

YARGITAY

8. HUKUK DAİRESİ

E. 1992/6144

K. 1993/6471

T. 14.6.1993

• TESCİL DAVASI ( Takipten Vazgeçme Konusunda Davalının Muvafakatinin Bulunmaması )

• TAKİPTEN VAZGEÇEMEME ( Davalının Muvafakati Olmaması Nedeniyle )

• MUVAFAKAT OLMAMASI ( Davacının Takipten Vazgeçme İsteğine Karşı Davalı )



ÖZET : Davalının rızası olmadığı sürece, davacı davasını takipten sarfınazar edemez. Takipten vazgeçme konusunda davalının açık muvafakatı bulunmadığı takdirde, davaya devam edilerek esas hakkında bir karar verilmesi gerekir.
DAVA : Zeki ve Hatice ile Hazine Y......... Köyü Muhtarlığı, İsmail ve Mehmet aralarındaki tescil davasının reddine dair, ( Bigadiç Asliye Hukuk Hakimliği )nden verilen 28.10.1991 gün ve 134/244 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi Hazine vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendiği gereği düşünüldü:
KARAR : Taraflar arasında görülen tescil davası ile ilgili yargılamanın son oturumunda davacılar vekilinin davayı atiye terk ediyorum şeklindeki beyanı üzerine mahkemece "davanın atiye bırakılma nedeniyle reddine" karar verilmiş, hükmü davalılardan Hazine vekili temyiz etmiştir.
Usul hukukunda davayı atiye bırakma diye bir müessese yoktur. HUMK. nun 185/1. maddesine göre, davalının rızası olmaksızın davacı davasını takipten sarfınazar edemez. Bu davada takipten vazgeçilme hakkında davalı Hazinenin açık bir muvafakatı yoktur. Bu itibarla, yargılamaya devam edilerek işin esası hakkında bir hüküm verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm verilmesi isabetsiz, temyiz itirazları yerinde olduğundan kabulü ile hükmün açıklanan nedenle ( BOZULMASINA ), 14.6.1993 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.