Mesajı Okuyun
Old 03-12-2009, 18:49   #5
Av.Şenel DELİGÖZ

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY
11.Hukuk Dairesi

Esas: 2004/12861
Karar: 2005/10346
Karar Tarihi: 26.10.2005

ÖZET: Dava, kasko sigorta sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. Kaza ve hasarın münhasıran sürücünün, alkolün etkisi altında bulunmasından ileri gelmiş olması halinde bu hasar teminat dışında kalır, ancak sürücünün sırf alkollü olması veya %100 oranında kusurlu bulunması hasarın teminat dışı kalmasını gerektirmez. Bu durumun ise, mahkemece nöroloji uzmanı tabip ile trafik uzmanı bilirkişilerden oluşacak bilirkişi heyetine inceleme yaptırılarak, olayın meydana geliş şekli de dikkate alınarak kaza ve hasarın, sürücünün sadece alkolün etkisi altında bulunmasından meydana gelip gelmediğinin saptanması ve uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekir. Bu durum karşısında mahkemece, Dairemize ait bozma ilamında açıkça belirtildiği halde nöroloji uzmanı bir hekim ile trafik uzmanının "birlikte" bulunacağı bir bilirkişi kurulu aracılığıyla, olayın meydana geliş şekli de gözetilerek kaza ve hasarın "münhasıran" sürücünün aldığı alkolün etkisinde bulunmasından ileri gelmiş olup olmadığı tespit edilmeden ve bu tespitin mutlaka Adli Tıp Kurumu İhtisas Daireleri aracılığıyla yapılmasının gerekmediği düşünülmeden, yazılı şekilde eksik incelemeye dayalı olarak karar verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.

(2918 S. K. m. 48)

Taraflar arasında görülen davada Mersin Asliye Ticaret Mahkemesi'nce verilen 04.06.2004 tarih ve 2003/782-2004/350 sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi Ata Durak tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

Davacı vekili, müvekkiline ait ve davalı şirkete kasko sigortalı aracın uğradığı hasar bedelinin, usulüne uygun müracaata rağmen ödenmediğini ileri sürerek, (5.200.000.000) TL.nın temerrüt faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili, kaza sırasında sürücünün alkollü olduğunu, bu nedenle hasarın teminat dışında kaldığını savunarak davanın reddini istemiştir.

Mahkemece, Dairemize ait 05.05.2003 tarihli ilama dayanılarak, davacıya ait araç sürücüsünün %100 oranında kusurlu bulunduğu ve alkolün de kazada %100 etkili olduğu gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.

Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.

Dava, kasko sigorta sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. Mahkemece, Dairemize ait bozma ilamına uyulmasına karar verildiği halde ilamda belirtilen şekilde bir araştırma ve tespit yapılmamıştır. 2918 sayılı KTK' nın 48. maddesine, Kasko Sigorta Poliçesi Genel Şartları'nın A.5.5.5. maddesine ve Dairemizin bu güne kadar devam eden uygulamasına göre, kaza ve hasarın münhasıran sürücünün, alkolün etkisi altında bulunmasından ileri gelmiş olması halinde bu hasar teminat dışında kalır, ancak sürücünün sırf alkollü olması veya %100 oranında kusurlu bulunması hasarın teminat dışı kalmasını gerektirmez. Bu durumun ise, mahkemece nöroloji uzmanı tabip ile trafik uzmanı bilirkişilerden oluşacak bilirkişi heyetine inceleme yaptırılarak, olayın meydana geliş şekli de dikkate alınarak kaza ve hasarın, sürücünün sadece alkolün etkisi altında bulunmasından meydana gelip gelmediğinin saptanması ve uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekir. Bu durum karşısında mahkemece, Dairemize ait bozma ilamında açıkça belirtildiği halde nöroloji uzmanı bir hekim ile trafik uzmanının "birlikte" bulunacağı bir bilirkişi kurulu aracılığıyla, olayın meydana geliş şekli de gözetilerek kaza ve hasarın "münhasıran" sürücünün aldığı alkolün etkisinde bulunmasından ileri gelmiş olup olmadığı tespit edilmeden ve bu tespitin mutlaka Adli Tıp Kurumu İhtisas Daireleri aracılığıyla yapılmasının gerekmediği düşünülmeden, yazılı şekilde eksik incelemeye dayalı olarak karar verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.

Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, aşağıda yazılı bakiye 1.10 YTL. temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 26.10.2005 tarihinde oybirliği ile karar verildi.


Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programları