Mesajı Okuyun
Old 02-09-2006, 19:18   #6
Admin

 
Varsayılan

Nasrettin Hocanın hırsızın hiç mi kabahati yok fıkrası bizim hukuk sistemimizde fazlasıyla sık görülmeye başladı.

Evet "geceyi emniyette geçiren" ifadesiyle, şüphelinin hukuka aykırı olarak "cezalandırıldığı" ima edilmektedir doğru.. Ancak bu olay söz konusu olduğunda asıl üzerinde durulması gereken bir şahsın (kim olduğu ve görevi hiç önemli değil), kendisini Mahkemenin üstünde görüp, mahkemenin görevini yapmasını engellemesidir.

Bir Mahkeme Heyeti resmi görevli olarak bir yere geldiğinde, onun içeri girmesini engellemek kimsenin haddi olmadığı gibi, kimse böyle bir cüret dahi taşımamalıdırlar. Ancak "zayıf hukuk sistemimizin" ve bu tip davranışların yaptırımsız kalmasının bir sonucu olarak hergün bu olaylarla karşılaşıyoruz (siz keşif, haciz vs. yapmıyorsanız karşılaşmıyor olabilirsiniz): Bir şirkete ya da holdinge icra memuru ve polis ile gidiyorsunuz, kapıdaki "güvenlik görevlisi" "genel müdürün emri var" diye sizi içeri almıyor. Bu cüreti de benim aklım almıyor! Keza yanınızdaki polisin "ne yapalım, o zaman geri dönelim bari(!)" demesini de..

"Yatağan Termik Santrali Teknik Müdürü"nün ceza gibi geceyi emniyette geçirmeye mecbur bırakılmasını onaylamıyorum ancak hakkında ceza davası açılıp da 15 yıl hapis cezası verilirse, bunu yaptığı davranışa son derece layık bulabilirim. Bu ülkenin vatandaşlarının bir kısmının hukukun üstünlüğü ilkesini öğrenmesi gerekiyor. Buradaki "hukukun üstünlüğü" terimi sadece "işimize geldiğinde kendi haklarımızın hukuk sistemi içinde korumak" anlamına gelmiyor, aynı zamanda hukukun buyruklarının ve yargının kendisinin de "üstün" olduğu kabullenmek anlamına geliyor.

Yatağan Cumhuriyet Başsavcı Vekilini kutluyorum.. Onun gibi cesur ve duyarlı savcılarımızın artmasını diliyorum..