Mesajı Okuyun
Old 20-08-2007, 16:58   #1
Seyda

 
Varsayılan Erken pişman ol, az ceza al!

Yargıtay kararı: Zimmet suçu işleyen kamu görevlileri, olay karakol ya da adliyeye intikal etmeden pişmanlık gösterirse cezaları üçte iki oranında indirilir. Haklarında idari soruşturma açılmış olması bu kararı etkilemez
20/08/2007 (535 kişi okudu)
ADNAN KESKİN (Arşivi)
ANKARA - Devletin parasını zimmetine geçiren sanıkların, savcılık soruşturması başlamadan parayı iade etmesi üzerine yerel mahkeme cezayı yarı oranında indirdi. Bunu yeterli bulmayan Yargıtay Türk Ceza Kanun'nun (TCK) 'etkin pişmanlık' hükümleri uyarınca sanığın cezasında üçte ikilik indirim istedi ve yerel mahkeme kararını bozdu. Yargıtay, yolsuzlukla ilgili idari soruşturma açılmış olsa bile, savcılık veya karakol olaya el koyana kadar etkin pişmanlık indiriminden yararlanılabileceği yönünde görüşü benimsedi.
En çok işlenen yolsuzluk suçları arasında olan zimmetle ilgili karar, Yargıtay 5. Ceza Dairesi'nce verildi. Karara konu dava şöyle gelişti:
Resmi kurumun parasını zimmetine geçirdiği gerekçesiyle zanlı kamu görevlisi hakkında idari soruşturma başlatıldı. Bu arada ilgili görevli pişmanlık duyarak zimmetine geçirdiği parayı iade etti. Ancak buna rağmen idari soruşturma dışında zanlılar hakkında savcılığa da suç duyurusunda bulunuldu. Ve savcılık parayı iade eden zanlılar hakkında TCK'nın bu suçla ilgili 247 ve bu suçta etkin pişmanlığı düzenleyen 248. maddesi uyarınca dava açtı.
Yerel mahkeme, sanıkları sabit gördüğü zimmet suçunu işlemekten beş yıl hapse mahkûm etti. Mahkeme ardından etkin pişmanlıkla ilgili 228. maddenin 'kovuşturma başlamadan önce gönüllü olarak zimmete geçirilen paranın aynen iade edilmesi veya uğranılan zararın aynen tazmini halinde verilecek cezanın yarısı indirilir' hükmünü içeren 2. fıkrasını işletti ve sanığın cezasını yarı oranında indirdi. Karar temyiz edilince dosya Yargıtay'a geldi.
Karar oybirliğiyle bozuldu
Yargıtay 5. Dairesi, daha adliyelik olmadan önce zimmetine geçirdiği parayı iade eden sanıkların cezasında yarı oranında indirim yapılmasını yeterli bulmadı ve mahkeme kararını oybirliğiyle bozdu. Daire, sanığın cezasında ikide bir oranında indirim öngören 2. fıkra yerine, üçte iki indirim öngören 1. fıkranın uygulanması gerektiğine hükmetti.
Yargıtay, mahkemenin TCK'daki 'soruşturmanın başladığı an' kavramını yanlış yorumladığını belirtti ve bu kavramdan gerçekte ne anlaşılması gerektiğine kararında yer verdi.
Bozma kararındaki bu önemli ayrıntıya göre, devletin parasını zimmetine geçirenler hakkında olay karakola veya adliyeye ulaşmamış ise idari soruşturma başlamış olsa bile en yüksek indirimin yapılması gerekecek. Son pişmanlık duyanların cezasında bu nedenle üçte ikilik indirim yapılacak. Yargıtay kararı şöyle: "5271 sayılı Ceza Muhakemeleri Kanunu'nun 160. maddesi hükmüne göre soruşturmanın başsavcılığa veya kolluk kuvvetlerine ihbar ve şikâyetin yapıldığı anda başlayacağı ve zimmet suçuna konu miktarın da idari tahkikat sırasında ve soruşturma öncesinde ödenmiş olduğu anlaşılmış olmakla hükümlüler hakkında 248/1. maddesinin uygulanması gerektiği gözetilmeyerek 248/2. maddesine göre indirim yapılmak suretiyle fazla ceza tayin edilmesi kanuna aykırı olduğundan hükmün bozulmasına oybirliğiyle karar verilmiştir"
TCK zimmete beş yıldan 12 yıla kadar hapis öngörüyor. Yargıtay'ın yeni kararına göre, savcılık veya karakollara şikâyetten önce etkin pişmanlık gösterip zimmetine geçirdikleri parayı iade eden sanıklara en üst sınırdan verilecek 12 yıl hapis dört yıla, en alt sınırdan verilecek beş yıllık hapis cezası bir yıl sekiz aya inecek.

http://www.radikal.com.tr/haber.php?haberno=230455