Mesajı Okuyun
Old 21-03-2012, 23:19   #3
Hassas Terazi

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av. Öznur Aktürk
Kurumlar Vergisinde vergilendirme dönemi, hesap dönemidir.
Ancak diyelim ki, şirketin kanuni temsilcisi sıfatını da taşıyan ortağı, hesap döneminin ortasında örneğin 2006 yılı Temmuz ayında kanuni temsilcilik sıfatı da sona erecek şekilde ortaklıktan ayrıldı.
Akabinde diyelim 2010 yılında vergi dairesince 2006 dönemi için re'sen kurumlar vergisi ve vergi ziyaı cezası takdir edildi.
Mükellef şirketten tahsil edilemeyen veya edilemeyeceği anlaşılan vergi borcu için bu ortak-kanuni temsilciye ödeme emri gönderildiğinde; ortaklık-kanuni temsilcilikten ayrıldığı tarihten sonraki aylara ilişkin kurumlar vergisi borcu ve buna bağlı cezalardan sorumlu olmadığı iddia edilebilir mi?
Yoksa hesap dönemi bazında değerlendirme yapıldığından böyle bir savunmanın yasal dayanağı yok mudur?
Saygılarımla...

Anladığım kadarıyla, varsayıma dayalı olarak soru soruyorsunuz. yani 6183 mükerrer 35'e göre ödeme emri gönderilmiş değil eski kanuni temsilciye.

İdarenin uygulaması, verginin beyan edildiği tarihte temsil görevi bulunmayan eski temsilciye ödeme emri göndermemek yönünde. Bu yöndeki uygulamalar, idareye yapılan itirazla kaldırılıyor.

Böyle bir durumda dava açmak da mümkün. Savunmada, beyanname verildiği tarihte yasal temsilci olmadığından, dolayısıyla eksik ya da hatalı beyandan sorumlu olmadığından, temsilci yetkilerini haiz olmadığından, beyanın hatasız yapılmasını sağlayacak görev ve yetkisi bulunmadığından sorumlu tutulamaz denilebilir...

Kolay gelsin...