Mesajı Okuyun
Old 20-10-2009, 12:11   #14
BUSRA1907

 
Varsayılan

Ailemde bir tane bile Fenerbahçe' yokken ve benim çocukluğumun en başarılı takımı Galatasaray olduğu halde,ben ne zaman nasıl Fenerbahçe'li oldum,onu nasıl hayatımın bir parçası haline getirdim,bilmiyorum.Klişeleşmiş bir laf vardır:"11 kişi bir topun peşinden koşuyor,ne anlıyorsunuz bu futboldan?" Özellikle de bir bayan olarak futboldan bu kadar keyif almamım,fanatikleşek derecede bu takıma bağlanmamın,odamın duvarlarının,yatağımın,yorganımın,terliklerimin,de fterlerimin,kalemlerimin,şu an odamda gördüğüm her şeyin sarı lacivert renklerde olmasının anlamı ne?Neden elime geçen paraları hep arkadaşlarımla bir yerlerde değil de Fenerium'larda harcıyorum acaba?En üzücü,en yıkıcı olaylarda bile gözünden tek damla yaş gelmeyen,ağlamayı güçsüzlük olarak gören ben,neden etrafımda kimlerin olduğuna bile bakmadan,mutluluktan,üzüntüden ya da sinirden hüngür hüngür,saatlerce ağlayabiliyorum Fenerbahçe maçlarından sonra?Ve yenildiği,hezimete uğradığı maçlardan sonra bile o formayı üstümde taşımak,onlarca insanın alaylarına kulak asmadan gururla yürüyebilmem neden?Bir kere Çarşı grubundan,bir kere de Sakaryaspor taraftarlarından dayak yerken bile neden hala onu savunuyordum? Bugüne kadar o kadar çok sorguladımki kendimi ve Fenerbahçeliliğimi...Ve sonucunda karşılıksız sevgi denilen şeyin bu olduğunu anladım.Mantıksız gelse bile yine de sevmeye devam ediceğimi anladım.Ve bunları hissetmeyen hiç kimsenin de beni anlayamacağını anladım.
Lisedeyken Fenerbahçe hakkında yazdığım ve 60 yaşındaki Galatasaray'lı edebiyat öğretmenimin ve sınıftaki herkesin ağlamasına sebep olan kompozisyonumu bulursam paylaşmak isterim sizinle.
HAYATIMDAKİ HER ŞEY YALAN,TEK GERÇEK SENSİN FENERBAHÇE'M...