Mesajı Okuyun
Old 29-01-2006, 21:45   #27
Merhaba

 
Varsayılan "Şeytanın Sözlüğü" nden seçmeler...

"Şeytanın Sözlüğü" nden seçmeler...

Ambrose Bierce’ın "Şeytanın Sözlüğü’" adlı kitabı, Cemal Atila tarafından Türkçe’ye çevrildi, Omega Yayınları da bu kitabı bastı.


Kitaptan rasgele seçilmiş bazı sözcüklere yazarın yüklediği anlamlar:



** Avukat:
İşlerimizi kötü olarak yönetmesi için yasal olarak görevlendirdiğimiz, ama kendimizin onu layıkıyla yanlış yönetme becerisine sahip olmadığımız kişi.


** Bekar:
Kadınların hálá denedikleri bir adam.


** Beyefendi:
Serserinin erkek olanı.


** Boşanma:
Savaşçıları birbirlerinden ayırarak, onların uzun menzillerde savaşmalarına sebep olan bir borazan zırıltısı.


** Cellat:
Yaşlılığın yaratacağı tahribatları hafifletmek ve boğulma olasılıklarını en aza indirgemek için elinden geleni yapan kimse.


** Cep:
Vicdanın dürtü ve ölüm beşiği. Kadınlarda bu organ yoktur; bu yüzden güdüleri ve vicdanları olmadan hareket ederler.


** Çatal:
Ağırlıklı olarak ölü hayvanları ağza koymak için kullanılan bir alet.


** Çıngıraklı yılan:
Yere serilmiş kardeşimiz, Homo Ventrambulans.


** Deli:
Başkalarının deli olduğu fikrine saplanmış kişi.


** Duyarlılık:
Düşüncenin hastalıklı üvey kardeşi.


** Duygu:
Kalbin kafa üzerinde belirleyici olmasıyla ortaya çıkan tüketici bir hastalık.


** Dürüst:
İlişkilerinde bir engele takılan kimse.


** Ekonomist:
Özel (fakat özgün olmayan) bir yalancı türü.


** Eşit:
Bir başka şey kadar kötü olan.


** Ev:
Gidilecek son yer; sabaha kadar açık...


** Gelin:
Güzel bir mutluluk ihtimalini geride bırakan kadın.


** İskele:
Fırtınadan kaçan geminin gümrük memurlarınca darmaduman edildikleri bir yer.


** İnsanlık:
İnsan ırkı, toplu olarak, insansı şairler hariç.


** Kamu:
Yasama problemlerinde göz ardı edilebilir bir faktör.


** Keman:
Bir atın kuyruğunu bir kedinin sakatatlarına sürerek insan kulağını gıdıklayan bir müzik aleti.


** Kıskançlık:
Aşkın dikişli tarafı.


** Korkak:
Tehlikeli bir durumda bacaklarıyla düşünen kimse.


** Mahrumiyet:
Ortada şikayet edecek hiç bir şey olmaması.


** Moda:
Akıllıların hem alay ettikleri hem de boyun eğdikleri bir despot.


** Oy:
Özgür bir insanın kendisini bir aptala, ülkesini de bir harabeye çevirme gücünün aracı ve sembolü.


** Oyun yazarı:
Fransızca'dan oyunları uyarlayan kimse.


** Öğüt:
Tedavüldeki en düşük madeni para birimi.


** Politika:
Şahsi menfaatler için halk ilişkilerinin düzene koyulması.



Ambrose Bierce (1842-1914).