Murisin adına kayıtlı ve mirasçıları tarafından, iştirak halinde mülkiyet ortaklığının taksim veya satış suretiyle giderilmesine dair, sulh hukuk mahkemesinde ikame olunacak davada, davacı olacakların dışında, diğer tüm mirasçıların davalı gösterileceği ve buna dayanak olarak yine sulh hukuk mahkemesinden alınacak mirasçılık belgesi ve iştirak halindeki mülkiyet kayıtlarının bildirilmesi yeterli olacaktır. Dava ortaklığı giderilecek olan aynın bulunduğu yerde ikame olunmalıdır. Taşınmaz birden fazla ise, herhangi birisinin bulunduğu yerde ikame olunabilir. Dava değeri önemli değildir, maktu harç ödenir, maktu avukatlık ücretine hükmolunur. Taraflardan herhangi birisinin ikame ettiği davayı, tek başına geri çekme hak ve yetkisi yoktur, tüm davayı takip edenlerin birlikte takip etmediklerini beyan etmeleri gerekir. Değilse, davayı, taraflardan herhangi birisi dahi sürdürebilir. Mahkeme taşınmaz başında keşif yapar, bilirkişi bu taşınmazın mirasçıların paylarına oranlı şekilde payının mümkün olup olmadığını rapor eder, mümkün değil ise mahkeme satışına karar verir.

Uygulamada, taşınmazın değerine dair de bilirkişiler rapor vermektedir, ancak satış aşamasında ve her halükarda satış memurluğu da taşınmaz başında keşif ve değerlendirme amacıyla bilirkişi incelemesi ve raporlama yaptığı için, mahkeme aşamasındaki değerlendirmeni bir önemi yoktur. Buna itirazın da manası yoktur.
O nedenle, dava aşamasında taksimin kabil olup olmadığı, değilse, satışa karar verilmesi talep olunur. Taksim kabil ise, payları oranında taksime karar verilir ve bu karar ile tapuda ifraz yapılır ve uygulanır.
O nedenle, taşınmazın ortaklığının giderilmesi davasında, ayrıca ve ek olarak tapu da iştirak halindeki mülkiyetin, müşterek mülkiyete çevrilmesine gerek bulunmamaktadır. (Bu haller, iştirak halindeki mülkiyet payının satış vaadi yoluyla satışlarında, gündeme gelmektedir. İştirak halindeki payın satışına dair tapu işlemi yapılması mümkün olmadığından, mahkeme öncelikle, iştirak mülkiyetinin müşterek mülkiyete çevrilmesine dair işlemin yapılmasını, mümkün değil ise, buna dair ek bir dava açılmasını ve tapu da buna uygun işlem yaptırılmasını ve daha sonra, satış vaadine dair davanın sürdürülmesi mümkün olmaktadır.)

Mahkemenin ortaklığın satış suretiyle giderilmesine dair kararından sonra, karar kesinleştikten sonra, bir dilekçe ile başvurulmakla, satışın yapılması için, dosyanın satış memurluğuna (genellikle mahkemenin yazı işleri müdürü) gönderilmesi istenilir. Bu taleplerin vekil eliyle yapılmaması halinde, satış işlemi aşamasında, satışta vekilin hazır bulunmaması hallerinde, satıştan dolayı, ek vekalet ücreti takdir olunmamaktadır. Bu nedenle, satış dilekçesinin vekiller tarafından verilmesinde yarar bulunmaktadır.

Satış memuru da taşınmazın kıymetini belirler, ihale ile taşınmazın satışını yapar. Elde olunan paradan, taşınmazın vergileri ilgili vergi dairesine ve belediyeye ödenir. Avukatlık ücreti (mahkeme kararı ile takdir olunan ve satış nedeniyle satış memurunca takdir olunan) avukat adına bankaya, artan para da diğer paydaşlar adına kendi hisseleri oranında adlarına bankaya yatırılır.