Mesajı Okuyun
Old 18-08-2010, 19:56   #24
Gemici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av. Engin EKİCİ
Somut durumda hakaret suçunun unsurlarının oluşmamasını iki olguya bağlamaktayım: Birincisi; "söz konusu ifade bir düşünce açıklamasından ibarettir ve düşünce özgürlüğü kapsamında değerlendirilmelidir" şeklindeki özgürlükçü yaklaşımımdır. İkincisi de; "mağdurun şahsına yönelik bulunduğunda duraksanmayacak bir durumun var olmadığı" yani değindiğiniz gibi ispat olgusudur.

Sayın Av. Engin EKİCİ,

bahsettiğiniz iki olgudan birisine karar vermek zorundasınız.
Eğer birinci şıkkınız:
"söz konusu ifade bir düşünce açıklamasından ibarettir ve düşünce özgürlüğü kapsamında değerlendirilmelidir" doğru ise, ikinci bir adım atmaya gerek kalmaz, çünkü söz konusu ifade düşünce özgürlüğü kapsamına girer, böyle olunca da merdivenin ikinci basamağına çıkıp mağdur aramanın anlamı yoktur. Söz konusu ifade düşünce özgürlüğüdür der ve olayı kapatırsınız.

Mağdur kimdir, mağdurun kim olduğu nasıl ispat edilir, sorusunu sorduğunuz andan itibaren, söz konusu ifadenin ifade özgürlüğü olmadığını mantıken kabul etmiş sayılırsınız.

Dönelim olayımıza:
Bir politikacı kendisi gibi düşünmeyenlerin, referandumda evet oyu kullanmayanların, aklından zoru olduğunu belirtiyor. Bunu demekle de diğerlerini (ister rakibi politikacılar isterse de sıradan vatandaş olsun), akla sığmayacak işler yapmak,tutarsız, dengesiz, ölçüsüz ve delice davranışlarda bulunmakla nitelendirmiş oluyor. İster politikacı, ister hukukçu, isterse de bilim adamı kim olursa olsun başkasını aklından zoru var olmakla nitelendiren herkes karşısındakine hakaret etmiş olur; bunun düşünce özgürlüğü ile alakası yoktur.

Buna rağmen ben problemin ceza kanunundaki hakaret hükümleri ile çözmenin zor olacağı düşüncesindeyim. Çünkü ortada kanunun belirttiği türden somut bir mağdur yok; o nun yerine çok sayıda aklından zoru olan kişi, bir politik topluluk var.

Saygılarımla