Mesajı Okuyun
Old 23-09-2010, 00:39   #702
trajikomedya

 
Karar

Alıntı:
Yazan yildirim_66
Öncelikle hayırlı uğurlu olsun derim.Bir gazi hukuklu olarak.(Bu arada gazi hukuk ile ilgili sorusu olan arkadaşımız vardı sorularını yanıtlamaya gayret ederim)

Son sınıfların sınava girmemesiyle ilgili tespitin yerinde bunu gözden kaçırmamışsın.Ancak eleştirmek istediğim bir nokta var yazınızın son kısmında hangi meslekte olursa olsun çalışanın kendini geliştirenin ön plana geçeceğini düşünmüşsünüz.Yukarıda ise 338 puan yaptım ama sıralamam bir önceki yıla göre bayağı düşük diyorsunuz sitemkari bir tavırla.Ancak çalışarak daha iyisini yapabilirdiniz öyle değil mi?

Puanın değil de sıralamanın önemli olduğunu siz de benden iyi bilirsiniz ki almış olduğunuz puan kriter olmuyor.Zamanında ben de 333 puan ile gazi hukuka girmiştim ama sıralamam 2.500 idi.

Açıkcası bundan bir yıl önce,bu foruma ilk yazdığımda neye uğradığımı şaşırmış ve öfkelenmiştim. Yaptığım yalnızca bir durum tespitiydi. Biraz da acemi şaşkınlığı olacak,yapılan yorumlara son derece temkinli yaklaşmış,fazlasıyla saygı duymuş,'adamlar biliyor galiba' şeklinde yaklaşmıştım. Ama şimdi bunların bir grubunun egoist(*2.500), başka bir grubununsa özverisiz,sabırsız ve çarpıtılmış yorumlar olduğunu çok iyi görebiliyorum.(*yigit289)
Kurtlar sofrası tanımına gerçekten inanmıştım. Ama bence 'cin olmadan adam çarpmaya kalkanlar sofrası..en azından bir kısmı.'
Yapmayın lütfen,başındayız yolun,oldum bittim sanmayın.
Bir yılda bir çok şeyin farkına vardım.Hukuka bir yıldan fazlasını verip de bulutlarda uçanları görünce yalnızca gülüyorum. (sözüm meclisten dışarı.)

Daha geçen seneye kadar,bütün bilgilerin yalnızca üç saate sığdırıldığı,üç saatte ölçüldüğü...hani o malum şarkıdaki gibi bu üç saatin sonunda hiç kimse yada birisinin olunduğu...bir sınavdan bahsediyoruz.
Zamanı doğru kullanamayarak son on mat-2 sorusunu hiç göremediğim,çıkınca sekizini çözdüğüm,mağdurlar arasında yalnızca bir mağdur olduğum sınavdan bahsediyoruz.
Çalışmanın önemini ve gücünü vurgulayan idealist bir gence,böyle bir sınavdan için '338 yapmışsın,madem çalışanın ön plana geçiceğine inanıyorsun,çalışarak daha iyisini yapabilirdin,öyle değil mi?' diyebilen bir düşünceye artık yalnızca gülüyorum.
Aslında bu ona söylenebilecek en son sözdü.
Kişisel reklamın ötesinde neyi temsil ettiğimizi unutuyoruz.
Bu yaklaşım bende oldukça uzun bir süre Gazi Hukuk antipatisi* uyandırmıştır.
(*Daha uygun bir Türkçe tabir bulamadım,özür diliyorum. )
Pek tabiki bunun yanlışlığına kanaat getirerek ve bir önyargı olduğunun farkına vararak...
'Çalışmanın gücüne inanarak...'
'Ve çalışarak her zaman daha iyisinin* yapılabileceğini bilerek...'
(*ki buradaki 'iyi' asla bir karşılaştırma değil,imkanları daha iyi kullanabilmem anlamındadır.) :
Gazi hukuka yatay geçiş yapmış bulunuyorum.
Bununla övünmüyorum,gurur duymuyorum.Hem bir eleştiri hem de özeleştiri anlamında,gerçekten neyin iyi neyin kötü olduğunu sorgulamamız gerektiğini düşünüyorum.Daha da önemlisi bir hukukçunun sahip olması gereken özellikler konusunda ciddi yanılgılarımız var.Hatta ve hatta gerçek anlamda nasıl bir hukukçu olunur aşamasında bile yanıldığımız çok nokta var.

Başlangıçta 'Adalet güçlünün işine gelendir.(Platon)' mantığı ile,buradaki güçlü sıfatından 'hukukçu adaylarına' çok büyük bir pay verir,onları işlerine geldiği gibi adalet üretme ve eleştiri yapma konusunda irdelemezdim.

Başlangıçta kendimi hakim-savcı da sanardım herkes gibi,ama dedim ya bir yıl yetmeli bazı şeyleri görmek için.Felsefem fazlasıyla değişti. Artık yalnızca bir 'hukukçu adayı' olduğumun da bilincine vararak diyorum ki :

Bin sene de okusam..'ne biliyorsun' diye sorsalar bana? "haddimi bilirim" derim.
(Mevlana)

Saygılarımla.