Benim milletvekili seçilme yeterliliği yeterli mi diye sormama sebep olan olay şunlar,

Bir gün meclis başkanımız kendine uzatılan bir mikrofona diyor ki "Bizden başka hiç bir ülkede Anayasa Mahkemesi benzeri bir kurum yok" ve sonra devam ediyor "Bu meclis isterse Anayasa Mahkemesi'ni kaldırır"
Bir başka gün açıyoruz gazeteyi, bizim çok değerli milletvekillerimizden biri, bir düğünde güzelce eğlenip, iki tur halay çektikten sonra iyice aşka gelmiş ve almış eline silahı havaya iki el ateş etmiş, kurtlarını dökmüş!
Sonra yine değerli bir milletvekilimiz, almış eline silahı, Lara Croft misali pozlar veriyor,bir diğeri çıkıp "Çocuk doğurmaya devam" diyor, başbakan "Ananı al git" diyor, muhalefet "Dıdının dıdısı" nın sözlük anlamını araştırıp, iktidara laf yetiştiriyor, böyle evlere şenlik bir meclisimiz var.
Bunları görünce çoğu kez "Bu insanlar beni temsil etmiyor" dediğimi hatırlıyorum, daha nitelikli, daha ne söylediğini bilen insanlar ülkeyi yönetsin istiyorum. Dış politikamız oyuncak olmasın istiyorum...
Diyeceksiniz ki şu seni temsil etmeyen meclis başkanı Hukuk Fakültesi mezunu, haklısınız, üniversite okuyan insan mükemmel insan değildir, ancak ben milletvekili olmanın artık özel bilgi gerektiren bir meslek olduğunu düşündüğümden ilkokul bitirme şartına karşıyım...

Son olarak Irak'a asker gönderme konusundan, 1 Mart tezkeresinden bahsedilmiş, bence bunun okul okumakla alakası yok, okuma-yazma bilmeyen kırtasiyeci Musa Efendi "Biz din kardeşlerimizi vurmayız" der tezkereye karşı olurdu, Meclisimiz, iş bize gelince insan hakları diye ortalığı yıkan ama Irak'a asker yollayıp sonra da insanlığa sığmayacak rezillikleri yapan Avrupa başta olmak üzere tüm dünyaya ders vererek tezkereyi reddetti. Ancak benim savunduğum şekilde, bilinçli vekillerden oluşsaydı meclis, uluslararası hukukta hiçbir yeri olmayan bu müdaheleye ortak olmayı yine tereddütsüz reddederdi...