Mesajı Okuyun
Old 11-01-2007, 11:09   #4
ISIL YILMAZ

 
Varsayılan ecrimisil ile ilgili bazı kararlar



T.C.

YARGITAY

HUKUK GENEL KURULU

E. 2001/5-459

K. 2001/555

T. 27.6.2001

• KAMULAŞTIRMASIZ EL ATMA ( Geçici El Atmalar - Bir Zarar Oluşmuş Olsa Bile Bu Hususun Taşınmaz Bedelini Talep Hakkı Vermeyeceği )

• ECRİMİSİL ( Kamulaştırmasız Elatmaya Dayanan Bedel Davaları - İdarenin Taşınmazdan Davanın Açılmasından Sonra Çekilmesi Durumunda Konusuz Hale Geleceği )

• ASKERİ GÜVENLİK BÖLGESİ ( Kamulaştırmasız Geçici Elatma - Bir Zarar Oluşmuş Olsa Bile Bu Hususun Taşınmaz Bedelini Talep Hakkı Vermeyeceği )

221/m.3

2565/m.21

1086/m.186

2709/m.141/son

ÖZET : Kamulaştırmasız el atmadan söz edilebilmesi için, Kamulaştırma yetkisi olan idarenin taşınmaza fiilen el koyarak, malikin el koyulan taşınmazlarda tasarrufunun yasaya aykırı olarak tamamen ortadan kaldırılmış olması ve bu durumun kalıcı olması gerekir.
Davalı idarenin geçici kullanım nedeniyle davacıların bir zararı oluşmuş olsa bile, bu husus taşınmaz bedelini talep hakkı vermez.
DAVA : Taraflar arasındaki "kamulaştırmasız el atma nedeni ile tazminat" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Oltu Asliye Hukuk Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 19.7.2000 gün ve 2000/92 E-122 K. sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine,
Yargıtay 5. Hukuk Dairesinin 14.11.2000 gün ve 2000/16421 - 17971 sayılı ilamı;
( ... Dava, kamulaştırmasız elatmaya dayanan bedel istemine ilişkindir.
Kamulaştırmasız elatmaya dayanan bedel davaları davalı idarenin taşınmazda davanın açılmasından sonra çekilmesi durumunda konusuz hale gelir.
Dava konusu taşınmazlar 1. derece Askeri Yasak bölgede bulunmadığından kamulaştırma zorunluluğu yoktur.
Davalı idare geçici bir dönem için dava konusu taşınmaz ile aynı bölgede bulunan bir kısım taşınmazlara kamulaştırmasız olarak elatıldığını ve bu elatmadan, sonradan vazgeçildiğini, taşınmaza herhangi bir müdahalesinin kalmadığını, taşınmaz maliklerince taşınmazların kullanımının engellenmediğini savunmuş ve taşınmazın fiili durumunu gösteren fotoğraflar ibraz etmiştir.
Aynı bölgedeki taşınmazlar için birlikte dava açılmış, mahkemenin muhtelif esasına kaydı yapılarak sonuçlandırılmış ve Dairemizde yapılan duruşmayı takiben birlikte incelenmiştir.
Bu dosyalardan Oltu Asliye Hukuk Mahkemesinin 2000/87-89-93-95 Esasında kayıtlı olanların içinde bulunan keşif tutanaklarında da taşınmazların ekili olduğu mahkemece bizzat müşahade edilmiştir,
Taşınmazın davalı idarece tel örgü içine alınıp davacıların kullanımın engellenmesinin devam ettiğine ilişkin davalı idarenin savunmasının aksine dava dosyasının içinde herhangi bir bilgi ve belge mevcut değildir.
Davalı idarenin dava konusu taşınmazla aynı bölgede bulunan diğer taşınmazlara kamulaştırmasız elatmasının kabul edilmesi ve bedeline hükmedilmesi bu davanın da kabulünü gerektirmez.
Yukarıda açıklanan bilgilerin ışığı altında dava konusu taşınmazın halen tel örgüsü içinde bulunup davacının kullanımının imkansız hale getirilme durumu devam ettiği tespit edilmeden davanın kabulüne karar verilmesi, doğru görülmemiştir... ) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR : Kamulaştırmasız el atmadan söz edilebilmesi için kamulaştırma yetkisi olan idarenin taşınmaza fiilen el koyarak malikin el koyulan taşınmazlarda tasarrufunu yasaya aykırı olarak tamamen ortadan kaldırılmış olması ve bu durumun kalıcı olması gerekir.
Davacılar vekili, dava dilekçesinde özetle davacıların taşınmazları üzerinde her türlü tasarruf hakkının sınırlandırıldığını belirtirken taşınmazlarını rahat kullanamadıklarını, ekip sulayamadıklarını, çoğu zaman taşınmazlarına sokulmadıklarını, bazı taşınmazların üzerine ahır yapmak istemişler ise de; yaptırılmadığını, bazı taşınmaz maliklerine taşınmazlarında benzinlik yapımına müsaade edilmediğini bildirmiştir. Bu açıklamalar dahi davalı idarenin el koymasının kalıcı olmadığını açıkça belirtmektedir. Nitekim davacı vekili el koymanın kalıcı olmadığını bildiği için müvekkili adına olan tapu kaydının iptali ile davalı idare adına tapuya tesciline talep etmemiştir.
Davalı idare dava konusu taşınmazın bulunduğu bölgeyi Askeri Güvenlik Bölgesi olarak ilan etmiştir. İdare burada 2565 sayılı Kanunun kendisine tanıdığı yetkileri çerçevesinde taşınmazlara bir takım müdahalelerde bulunmuştur. Ancak; bu müdahalenin kalıcı olmadığı keşif, tanık anlatımları, resmi yazışmalar ve tüm dosya içeriğinden anlaşılmaktadır.
Davalı idarenin geçici kullanımı nedeniyle davacılar tarafın bir zararı oluşmuş olsa bile bu husus taşınmaz bedelini talep hakkı vermez.
Yukarıda açıklanan nedenlerle kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat davasının reddine karar vermek gerekirken, direnme kararı verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Yerel mahkemenin direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Davalı idare vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının yukarıda gösterilen nedenlerden dolayı bozmada oybirliği sebebinde oyçokluğu ile ( BOZULMASINA ), karar verildi.
KARŞI OY YAZISI:
Araştırmaya yönelik Daire bozması usul ve Yasaya uygundur. Daire bozması doğrultusunda yapılacak inceleme sonucu kamulaştırmasız el koyma davasının konusunun kalmadığının belirlenmesi halinde, davacının HUMK. nun 186. maddesi uyarınca isteğini haksız işgal tazminatına yönelterek davaya devam edilmesi olanağını ortadan kaldıracak ve bu konuda davacıyı yeni bir dava açmaya zorlayacak biçimde kesin bozma yapılması yönündeki ağırlıklı görüş davaların en az giderle ve mümkün olan süratle sonuçlandırılması ilkesini benimseyen 2709 sayılı 1982 Anayasasına 141/son maddesine aykırı olduğu görüşündeyim. Bu bakımdan Yüksek Hukuk Genel Kurulu sayın çoğunluğunun kesin bozma yönündeki görüşüne açıklanan nedenlerle katılmıyorum.
Yusuf ULUÇ
8. Hukuk Dairesi Üyesi
yarx




T.C.

YARGITAY

5. HUKUK DAİRESİ

E. 2003/13971

K. 2004/1390

T. 19.2.2004

• KAMULAŞTIRMASIZ EL ATILAN TAŞINMAZ BEDELİNİN TAHSİLİ ( Bu Nedenle Taşınmaz Bedeli Ecrimisil Ve Tazminat İstenmesi )

• ECRİMİSİL ( Kamulaştırmasız El Atma Nedeniyle Taşınmaz Bedelinin Tahsili Ecrimisil Ve Tazminat İstemi )

• TAŞINMAZIN DERE HALİNE GELMESİ ( Bu Durumda Taşınmazın Tapusunun İptali İle Tapusunun Dere Olarak Terkinine Karar Verilmesinin Gerekmesi )

4721/m.999

2942/m.11

ÖZET : Kamulaştırmasız el atılıp bedeline hükmedilen taşınmazdaki bölümün çay suları altında kalması nedeniyle Türk Medeni Kanununun 999. maddesi uyarınca davacı üzerindeki tapusunun iptali ile dere olarak tapudan terkinine karar verilmemesi gerekir.
DAVA : Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili, ecrimisil ve tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kısmen kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı idare vekili yönünden verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla dosyadaki belgeler okunup iş anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili, ecrimisil ve tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı idare vekilince temyiz edilmiştir.
Mahallinde yapılan keşif sonucu taşınmazın el koyma günündeki niteliğine göre dava tarihindeki değerinin biçilmesinde ve alınan rapor uyarınca taşınmazın bedeli ile ecrimisile hükmedilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak;
Kamulaştırmasız el atılıp bedeline hükmedilen taşınmazdaki bölümün çay suları altında kalması nedeniyle Türk Medeni Kanununun 999. maddesi uyarınca davacı üzerindeki tapusunun iptali ile dere olarak tapudan terkinine karar verilmemesi doğru değil ise de, bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden gerekçeli kararın hüküm fıkrasının sonuna ( kamulaştırmasız el atılan ve bedeline hükmedilen Kahramanmaraş ili, Elbistan ilçesi, Güvercinlik Köyü 119 sayılı parselde davacı adına kayıtlı taşınmazın fen bilirkişisi Harita Mühendisi Şükrü Mercimek tarafından düzenlenen 03.06.2003 tarihli krokili raporunda b harfi ile gösterilen 1133.50 m2'lik bölümünün davacı üzerindeki tapusunun iptali ile dere olarak tapudan terkinine, fen bilirkişisi Harita Mühendisi Şükrü Mercimek'in krokili raporunun karara eklenmesine ) cümlesinin yazılmasına,
SONUÇ : Hükmün böylece DÜZELTİLEREK ONANMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde ödeyene geri verilmesine 19.02.2004 gününde oybirliğiyle karar verildi.
yarx
T.C.

YARGITAY

5. HUKUK DAİRESİ

E. 2005/11677

K. 2006/300

T. 26.1.2006

• KAMULAŞTIRMASIZ EL ATMA ( Davacının Hazine Köy Muhtarlığı ve Orman Genel Müdürlüğü Aleyhine Açtığı Tescil Davasının Kabul Edildiği Henüz Kesinleşmediği Gözetilerek Tescil Davasının Kesinleşmesi Beklenmemesinin Hatalı Olduğu )

• MUHDESATA EL ATMA ( Tescil Davasının Kabul Edildiği Henüz Kesinleşmediği Gözetilerek Tescil Davasının Kesinleşmesi Beklenmeden Tescil Edilen Taşınmaz Üzerindeki Muhtesatın Davacıya Ait Olduğunun Kabulü İle Hüküm Kurulmasının Hatalı Olduğu )

• BEKLETİCİ MESELE ( Tescil Davasının Kabul Edildiği Henüz Kesinleşmediği Gözetilerek Tescil Davasının Kesinleşmesi Beklenmeden Tescil Edilen Taşınmaz Üzerindeki Muhtesatın Davacıya Ait Olduğunun Kabulü İle Hüküm Kurulmasının Hatalı Olduğu )

• HÜKÜM FIKRASI ( Davada Maliye Hazinesi Taraf Olarak Gösterilmesine Rağmen Kararın Hüküm Fıkrasında Hazine Hakkında Olumlu veya Olumsuz Karar Verilmemesinin Doğru Görülmediği )

2942/m. 14

ÖZET : Davacının Hazine, Köy Muhtarlığı ve Orman Genel Müdürlüğü aleyhine açtığı tescil davasının kabul edildiği henüz kesinleşmediği gözetilerek tescil davasının kesinleşmesi beklenmeden; tescil edilen taşınmaz üzerindeki muhtesatın davacıya ait olduğunun kabulü ile hüküm kurulması,
Davada Maliye Hazinesi taraf olarak gösterilmesine rağmen kararın hüküm fıkrasında Hazine hakkında olumlu veya olumsuz karar verilmemesi, doğru görülmemiştir.
DAVA : Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazdaki mütemmim cüzlerin davacıya aidiyetinin tesbiti ile bedellerinin tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün duruşmalı olarak Yargıtay'ca incelenmesi taraf vekillerince verilen dilekçelerle istenilmiş ise de dava değeri on milyarı aşmadığından duruşma isteminin reddiyle incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verilerek dosyadaki belgeler okunup iş anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmazdaki mütemmim cüzlerin davacıya aidiyetinin tesbiti ile bedellerinin tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
1- Muhtesata kamulaştırmasız el atma nedeniyle bedel davası açılabilmesi için davacının öncelikle muhtesatın mülkiyetinin kendisine ait olduğunu mahkeme karar ile ispatlanması gerekir. Ergani Asliye Hukuk Mahkemesinin 1997/1280 Esas, 2000/89 Karar sayılı davacının Hazine, Köy Muhtarlığı ve Orman Genel Müdürlüğü aleyhine açtığı tescil davasının kabul edildiği henüz kesinleşmediği gözetilerek tescil davasının kesinleşmesi beklenmeden; tescil edilen taşınmaz üzerindeki muhtesatın davacıya ait olduğunun kabulü ile hüküm kurulması,
2- Davada Maliye Hazinesi taraf olarak gösterilmesine rağmen kararın hüküm fıkrasında Hazine hakkında olumlu veya olumsuz karar verilmemesi,
Doğru görülmemiştir.
SONUÇ : Taraf vekillerinin temyiz itirazları yerinde görüldüğünden hükmün açıklanan nedenlerle HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair itirazların şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harçlarının istenildiğinde ödeyenlere geri verilmesine 26.01.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.
yarx