Mesajı Okuyun
Old 17-06-2010, 10:25   #45
Av.Nevra Öksüz

 
Varsayılan

İİK m.269/b der ki; borçlu:
1- Kira akdini,
2- Varsa MUKAVELENAMEDE kendisine izafe olunan imzayı
REDDETTİĞİ takdirde....

“Kira akdi”nden kasıt taraflar arasında yapılan şifahi veya yazılı akittir.
Yasakoyucu “mukavelename” kelimesini özellikle kullanmıştır. Sadece mukavele demesi halinde (kira akdinin de özelliği gereği) taraflar arasında şifahi olarak yapılan kira akti anlaşılabilecektir; lakin mukavelename kelimesi ile kastedilen yazılı akittir ve 1. seferde kullandığı hem yazılı hem de sözlü “kira akdi” kelimesinden ayırmak için bu kelimeyi kullanmıştır.

Bu durumda yasakoyucu demektedir ki;
Taraflar arasında şifahi veya yazılı kira akdi varsa, borçlu işbu KİRA AKDİNİ,
Kira akdi yazılı ise de borçlu bu yazılı akitteki İMZASINI
reddederse alacaklı:
“...noterlikçe re'sen tanzim veya imzası tasdik edilmiş bir mukavelenameye istinat ediyorsa merciden itirazın kaldırılmasını ve ihtar müddeti içinde paranın ödenmemesi sebebiyle kiralananın tahliyesini isteyebilir.”
Neticeten öncelikle 269/b sadece yazılı kira akdine ilişkin olarak düzenlenmiş bir madde değildir (diye düşünüyorum ).

P.S: Biz hukukçular “ve” – “veya” bağlaçlarının önemini çok iyi biliriz. Dolayısıyla yasanın ilgili maddesinde “ve” bağlacının kullanımının doğru olmadığı ve "varsa" kelimesinin de fazla olduğu kanaatindeyim.

Sözlü kira akdi var iken borçlunun “borcum yoktur” şeklindeki itirazının kira akdine itirazı da kapsayıp kapsamadığı hususunda ise;

İİK m.62 de kısmi itiraza ilişkin olarak “Borcun bir kısmına itiraz eden borçlunun o kısmın cihet ve miktarını açıkça göstermesi lâzımdır. Aksi takdirde itiraz edilmemiş sayılır.” der.
İİK 269 da da “ Borçlu itirazında, kira akdini ve varsa buna ait mukavelenamedeki imzasını açık ve kesin olarak reddetmezse, akdi kabul etmiş sayılır.” düzenlemesi vardır.
Yukarıdaki düzenlemelere ilişkin mantığın aynı olduğu kanaatindeyim. Nasıl ki kısmi itirazda itiraz edilen kısım açıkça belirtilmediği takdirde kısmi itiraz geçersiz sayılmaktadır. 269 düzenlemesine göre de AKDİ AÇIK VE KESİN OLARAK RED söz konusu değilse akit kabul edilmiş sayılacaktır. Dolayısıyla –kanunun düzenlemesi karşısında- “borcum yoktur” ibaresinin akdi de red şeklinde değerlendirilemeyeceği kanaatindeyim.

Saygılarımla...