Mesajı Okuyun
Old 23-07-2012, 17:19   #61
av.sgenc

 
Varsayılan

T.C.
YARGITAY
1. Hukuk Dairesi

ESAS NO : 2012/1222
KARAR NO : 2012/3911


Y A R G I T A Y İ L A M I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KARTAL 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 18/11/2011
NUMARASI : 2011/302-2011/558
DAVACI :
DAVALI :
DAVA TÜRÜ : TAZMİNAT



Taraflar arasında görülen davada;

Davacı vekili, davalının teyzesi ve annesinin birlikte malik oldukları taşınmazın vekil eliyle müvekkiline satışının yapıldığını, daha sonra açılan dava ile müvekkilinin tapusunun iptal edildiğini ve ilgililer hakkında 2007/346 Esas sayılı tazminat davası açıldığını ileri sürerek, eldeki davanın 2007/346 Esas sayılı dava dosyası ile birleştirilmesine ve müvekkilinin
zararının tazminine karar verilmesini istemiştir.

Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.

Mahkemece, H.M.K.'nun 120. maddesine göre gider avansı yatırılmak üzere iki haftalık kesin süre verilmiş olmasına rağmen avansın yatırılmadığı gerekçesiyle davanın usülden reddine karar verilmiştir.

Karar, davacı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi Esma Tekbaş'ın raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.


-KARAR-

Davacı, daha önce kayden satın aldığı taşınmazın tapusunun iptal edildiğini ve Kartal 3. AHM nin 2007/346 esas sayılı davası ile ilgililer hakkında tazminat davası açıldığını bildirerek, eldeki davanın anılan dava ile birleştirilmesini ve zararının faizi ile birlikte tazminini istemiştir.

Mahkemece, 20.10.2011 tarihili duruşma gününde, 6100 sayılı Yasa'nın yürürlüğe girdiğinden bahisle gider avansı yatırılması için davacı tarafa kesin süre verilmiş, yatırılmaması durumunda davanın usulden reddedileceği ihtar edilmiş, avansın yatırılmaması üzerine 18.11.2011 tarihinde davanın usulden reddine karar verilmiştir.
Hemen belirtilmelidir ki; dava, HUMK.'nun yürürlükte bulunduğu dönemde açılmıştır.
Bilindiği üzere 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı HMK nın 114. maddesinin "g" bendinde gider avansının yatırılmış olması dava şartları arasında sayılmış, 115. maddenin 1. fıkrasında mahkemece bu koşulun mevcut olup olmadığının kendiliğinden araştırılacağı, 2. fıkrasında da şartın noksanlığı taspit edilirse davanın usulden reddine karar verileceği öngörülmüştür.

Anılan Yasa'nın 120. maddesinde ise harç ve avansların Bakanlıkça saptanacağı ve dava açılırken mahkeme veznesine yatırılacağı, avansın yeterli olmadığının anlaşılması durumunda davacıya 2 haftalık kesin süre verileceği düzenlenmiştir.

Diğer yandan, aynı Yasa'nın 448. maddesi aynen "Bu kanun kükümleri tamamlanmış işlemleri etkilememek kaydıyla derhal uygulanır" hükmünü öngörmüştür.

Özetlenen bu yasal düzenlemeler gözetildiğinde, öncelikle davanın 6100 sayılı Yasa'nın yürürlüğünden önce açılmış bulunması karşısında, davanın açıldığı sırada yatırılması gereken bir avansın söz konusu olamayacağı ve hükmün anılan Yasa'nın yürürlüğünden sonra açılacak davalarda söz konusu olabileceği, esasen 448. madde anlamında dava açılma işleminin tamamlanmış olduğu; öte yandan, dosyanın incelenmesinden herhangi bir delilin toplanmasına ya da ara kararın gerektirdiği bir masraf ya da avansa gerek olmadığı, eldeki davada yalnızca daha önce açılmış bulunan 2007/346 esas sayılı dava ile birleştirilmek suretiyle yargılama ve soruşturma yapılarak tazminat talebinde bulunulduğu anlaşılmaktadır.

Hal böyle olunca, davanın usulden reddine karar verilmesi doğru değildir.
Davacının temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile, hükmün açıklanan nedenlerden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK.'nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 03.04.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.