Mesajı Okuyun
Old 05-12-2011, 00:25   #17
Av.Ömer Güntay

 
Varsayılan

Anayasalar, toplumsal kültür, tarih, birikim ve ideolojinin (Anayasa Hukukunda ideoloji, bir ulusun tarih içinde ilerleyişi, kültürel evrilmesi ve netice itibariyle son sosyo-kültürel durum ve toplumsal zihniyeti ifade anlamında kullanılmaktadır.) yansıdığı toplumsal mutabakat metinleridir.

Devlet yönetimi ve idare, kendi işleyişini sağlayan; varlık sebepleri ve mutluluğunu hedefledikleri bireylerden (ailelerden) ve onların ağırlıklı moral değerlerinden bağımsız ele alınamaz.

Burada, Devlet ve İdare, dinin akaid denilen esaslarından hareketle bir düzenleme yapmış sayılamaz. Bu noktanın sağlıklı tesbit ve irdelenmesi gerekir.

Toplumun önemli bir kesiminin manevi-moral ve sosyolojik etkileri de olan (zaman gerektiren yolculuklar ve tapınma tezahürleri; kurban kesimi, memleket ve büyük-akraba ziyaretleri gibi...) bir yöneliminin dikkate alınmasıdır; bu hususta "morallenmiş" kamu personelinin fayda maksimizasyonunun daha yüksek olacağı da dikkate alınmalıdır.

Düzenlemenin kaynağı ve "dayanağı" dini değil ve fakat insani, ailevi ve sosyolojik gerektirici sebeplerdir.

Bu sebeplerle, söz konusu düzenlemeyi içeren yasa kuralında Anayasa'ya ve özellikle laiklik ilkesine aykırı bir yön bulunmadığı görüş ve kanısındayım.

Saygılar.