Mesajı Okuyun
Old 10-02-2009, 18:57   #69
Armağan Konyalı

 
Varsayılan

Sayın Üyeler

Kanun'un kiralayana hak tanıdığı ve Yargıtay'ın kanunu uyguladığı konusu tartışmasızdır. Tartışılması gereken şu ki kiralayan neden bu kadar şımartılmaktadır? Kanun kiralayanı şımartmakla kalmayıp oğlunun kızının ihtiyacını bile karşılamaktadır.

Bu hakkın kaynağında ne var? Doktrinde bu hakkın kaynağına sözleşme konmakta. Kiralayan sözleşmenin tarafı olarak sözleşmeden doğan hakları kullanmakta. Bu da hukuku karmaşıklaştırmakta. Başkasının malını başkasına kiralamakla bunca hak sahibi olunması bana mantıklı gelmiyor. Tahliye isteme hakkının kaynağına ''sözleşmeden doğan hak'' yerine ''mülkiyet hakkı'' konsa daha adaletli olur. Böylelikle kiralayan dediğimiz olmadık kişilere olmadık haklar verilmemiş olur.

Ayrıca kiralayana tahliye isteme hakkı verilmesi kiracının haklarını da daraltmakta. Kiracı malikin oğlu için ve ayrıca kiralayanın oğlu için kiralananı boşaltmak zorunda kalıyor.

Bu nedenle Kanun'daki ''kiralayan'' sözcüğünün ''malik'' ile değiştirilmesinin adalete daha uygun olacağı kanısındayım.

Saygılarımla