Mesajı Okuyun
Old 06-03-2019, 15:10   #5
Av. Suat

 
Varsayılan

T.C.
Yargıtay
17. Hukuk Dairesi
Esas No:2015/1838
Karar No:2015/3882
K. Tarihi:5.3.2015

Özet : Güvence Hesabının sorumluluğunun TTK.nın 1483/I. Maddesinden kaynaklanmasına ve aynı yasanın 4. maddesine göre TTK.nın dan kaynaklanan uyuşmazlıkların ticari dava sayılacağının açıkça belirtilmesine göre, uyuşmazlığın Asliye Ticaret Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir.

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili; 14/05/2014 tarihinde meydana gelen trafik kazasında yaralandığını, oluşan kazada müvekkilinin herhangi bir kusurunun bulunmadığını, karşı tarafın kusurlu olduğunu, müvekkilinin yaralanması nedeniyle uzun süreli tedavi gördüğünü, kusurlu aracın plakasının tespit edilemediğini, açıklanan nedenlerle şimdilik 300,00 TL'nin davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan delillere göre; davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava trafik kazasından doğan iş göremezlik tazminatı istemine ilişkindir.
Mahkemece; davalının sıfatı sebebiyle tüketici mahkemesi sıfatıyla asliye hukuk mahkemelerinin görevli olduğunu belirterek görevsizlik kararı verilmiştir.
5684 Sayılı Sigortacılık Kanunu'nun 14/I. maddesinde, bu Kanunun 13 üncü maddesi, 13/10/1983 tarihli ve 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu ve 10/7/2003 tarihli ve 4925 sayılı Karayolu Taşıma Kanunu ile ihdas edilen zorunlu sorumluluk sigortaları ile bu Kanunla mülga 21/12/1959 tarihli ve 7397 sayılı Sigorta Murakabe Kanunu çerçevesinde ihdas edilmiş olan zorunlu sigortalara ilişkin olarak belli koşulların oluşması halinde ortaya çıkan zararların bu sigortalarla saptanan geçerli teminat miktarlarına kadar karşılanması amacıyla Türkiye Sigorta, Reasürans ve Emeklilik Şirketleri Birliği nezdinde Güvence Hesabının oluşturulacağı hükmüne yer verilmiş, aynı maddenin II-a bendinde ise, sigortalının tespit edilememesi durumunda kişiye gelen bedensel zararlar için güvence hesabına başvurulabileceği belirtilmiştir.
6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 1483/I. Maddesinde ise sigortacıların diğer kanunlardaki hükümler saklı kalmak üzere faaliyet gösterdikleri dalların kapsamında bulunan zorunlu sigortaları yapmaktan kaçınamayacakları belirtilmiş, aynı yasanın 4/I-a maddesinde de, her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın, bu kanunda öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılacağı açıkça düzenlenmiştir. Yasa'nın lafzı ve amacı nazara alındığında zorunlu mali mesuliyet sigortalarından doğan uyuşmazlıklarda Asliye Ticaret Mahkemesinin görevli olduğu anlaşılmaktadır.
Yukarıda açıklandığı üzere trafik kazası neticesinde yaralanan ilgililerin, diğer şartların da bulunması halinde teminat miktarı ile sınırlı olarak zararlarının karşılanmasını Güvence hesabından isteyebileceği, 5684 Sayılı Yasa'nın 14/I. Maddesi uyarınca da yasadaki emredici düzenleme doğrultusunda Güvence Hesabının Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortasının yerine geçtiği, diğer bir deyişle sigortanın sorumluluğunu üstlendiği anlaşılmaktadır.
Somut olayda davacı vekili, müvekkilinin plakası tespit edilemeyen dava dışı aracın çarpması sonucu yaralanarak işgöremezliğe düçar olduğunu belirterek, işgücü kaybı nedeniyle maddi tazminatın poliçe teminat limitleri ile sınırlı olmak üzere davalıdan tahsilini talep etmektedir. Güvence Hesabının sorumluluğunun TTK.nın 1483/I. Maddesinden kaynaklanmasına ve aynı yasanın 4. maddesine göre TTK.nın dan kaynaklanan uyuşmazlıkların ticari dava sayılacağının açıkça belirtilmesine göre, uyuşmazlığın Asliye Ticaret Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. Yukarıda açıklandığı üzere görevli olduğu gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmiş olması bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 5.3.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.