Mesajı Okuyun
Old 12-04-2021, 20:44   #2
Av.Ufuk Bozoğlu

 
Varsayılan

Sayın Katılımcı,

Eş, evlilik birliğinin kendisine yüklediği sorumlulukları yerine getirmemektedir. Bu hususlar tanık beyanlarıyla kanıtlanabilir. Evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle dava açılabilir.

Kişi boşanma süresince ortak konuttan ve ev eşyalarından kendisinin yararlanmasına dair karar verilmesini talep edebilir. TMK.169.Madde gereğince, boşanma davası açılmasıyla hakim tarafların barınmasına ve geçinmesine yönelik tedbirleri almak zorundadır.

Eşi arkadaşınıza fiziki, sözlü (Tehdit, hakaret) ŞİDDET uyguluyorsa 6284 sayılı yasa gereğince KORUNMA kararları da isteyebilir.

Aile mahkemesine yapacağı beyanla eşinin kendisine ve bulunduğu adreslere yaklaşmasını en fazla 6 ay süreyle engelleyebilir. Şiddete yönelik eylemlerine son vermesini isteyebilir. Telefonla veya iletişim araçlarıyla kendisini rahatsız etmemesi yönünde karar alabilir. Süre bitince tekrar bu korunma kararları yeniden istenebilir.

Alıntı:
Yazan 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine dair Kanun
Hâkim tarafından verilecek önleyici tedbir kararları
MADDE 5. (1) Şiddet uygulayanlarla ilgili olarak aşağıdaki önleyici tedbirlerden birine, birkaçına veya uygun görülecek benzer tedbirlere hâkim tarafından karar verilebilir:

a) Şiddet mağduruna yönelik olarak şiddet tehdidi, hakaret, aşağılama veya küçük düşürmeyi içeren söz ve davranışlarda bulunmaması.

b) Müşterek konuttan veya bulunduğu yerden derhâl uzaklaştırılması ve müşterek konutun korunan kişiye tahsis edilmesi.

c) Korunan kişilere, bu kişilerin bulundukları konuta, okula ve işyerine yaklaşmaması.

ç) Çocuklarla ilgili daha önce verilmiş bir kişisel ilişki kurma kararı varsa, kişisel ilişkinin refakatçi eşliğinde yapılması, kişisel ilişkinin sınırlanması ya da tümüyle kaldırılması.

d) Gerekli görülmesi hâlinde korunan kişinin, şiddete uğramamış olsa bile yakınlarına, tanıklarına ve kişisel ilişki kurulmasına ilişkin hâller saklı kalmak üzere çocuklarına yaklaşmaması.

e) Korunan kişinin şahsi eşyalarına ve ev eşyalarına zarar vermemesi.

f) Korunan kişiyi iletişim araçlarıyla veya sair surette rahatsız etmemesi.

g) Bulundurulması veya taşınmasına kanunen izin verilen silahları kolluğa teslim etmesi.

ğ) Silah taşıması zorunlu olan bir kamu görevi ifa etse bile bu görevi nedeniyle zimmetinde bulunan silahı kurumuna teslim etmesi.

h) Korunan kişilerin bulundukları yerlerde alkol ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanmaması ya da bu maddelerin etkisinde iken korunan kişilere ve bunların bulundukları yerlere yaklaşmaması, bağımlılığının olması hâlinde, hastaneye yatmak dâhil, muayene ve tedavisinin sağlanması.

ı) Bir sağlık kuruluşuna muayene veya tedavi için başvurması ve tedavisinin sağlanması.

(2) Gecikmesinde sakınca bulunan hâllerde birinci fıkranın (a), (b), (c) ve (d) bentlerinde yer alan tedbirler, ilgili kolluk amirlerince de alınabilir. Kolluk amiri evrakı en geç kararın alındığı tarihi takip eden ilk işgünü içinde hâkimin onayına sunar. Hâkim tarafından yirmidört saat içinde onaylanmayan tedbirler kendiliğinden kalkar.

(3) Bu Kanunda belirtilen tedbirlerle birlikte hâkim, 3/7/2005 tarihli ve 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanununda yer alan koruyucu ve destekleyici tedbirler ile 4721 sayılı Kanun hükümlerine göre velayet, kayyım, nafaka ve kişisel ilişki kurulması hususlarında karar vermeye yetkilidir.

(4) Şiddet uygulayan, aynı zamanda ailenin geçimini sağlayan yahut katkıda bulunan kişi ise 4721 sayılı Kanun hükümlerine göre nafakaya hükmedilmemiş olması kaydıyla hâkim, şiddet mağdurunun yaşam düzeyini göz önünde bulundurarak talep edilmese dahi tedbir nafakasına hükmedebilir.

Boşanma davasıyla Nafaka ve Maddi tazminat ve Manevi Tazminat da talep edebilir.

Saygılarımla,