T, arkadaşı F’nin düzenlediği partiye davet edilmiştir. T, bu partide uzun zamandan beri ilgi duyduğu B’ye yakınlaşmak istemekte, bununla birlikte B’nin S’den hoşlandığını da bilmektedir.
S, tek kişilik danslardaki yeteneği ile çevresinde ün salmış biridir. Bu nedenle T, orkestranın şefinden S’yi tek kişilik dansa davet etmesini rica eder. S ve diğer konukların şefin anonsu ile dikkatlerinin dağıldığı bir anda, T yemeklerin bulunduğu büfeden aldığı zeytinyağını dans zeminine döker. T, S’nin yapacağı tek kişilik dansta kayganlaşan zemin nedeniyle düşeceğini ummakta ve bu düşüş sonucunda S’nin yaralanacağına inanmaktadır. T, her ne kadar bu tarz bir neticeyi arzulamıyor ise de, kısa bir müddet S’nin hayati tehlike olacak bir şekilde yaralanma ihtimalini düşünür. Fakat böyle bir ihtimalin imkânsız olduğunu düşünür ve bu tür bir sonucun olmayacağına güven duyar. Kaygan zemine çıkan S, yaptığı bir dans figürü sonucunda yere düşer ve hayati tehlike arz edecek şekilde yaralanır.
B’nin S’nin düşüşünden sonra S ile daha çok ilgilendiğini gören T, eve gitmeye karar verir. T, toplu taşıma araçları ile ulaşımı çok zor olan bir yerde yaşadığı için, çok sarhoş olan F’den arabasını ödünç ister. F ise, T’nin sadece kısa bir gezinti için kendisinden arabasının anahtarını istediğini düşünmüştür. F, T’nin arabayla gideceği yer ve arabasını ne zaman teslim edeceği konusundaki açıklamalarını anlayamamasına rağmen anahtarını T’ye verir.
Yolculuk esnasında açık olan pencereden giren bir arı T’nin yüzüne konar. Arının kendisini sokacağı endişesiyle yaptığı ani kol hareketi, arabayla karşı şeridi ihlal etmesine ve karşı şeritteki bir aracın kontrolünü kaybederek ağaca çarpmasına neden olur. T, ağaca çarpan sürücünün durumunu öğrenmek için durur. T, kaza yapan aracın sürücüsünün çalıştığı firmadaki nefret ettiği müdürü bayan J olduğunu görür. Kimliğini ifşa etmekten çekinen ve olası tazminatları ödemek zorunda kalmak istemeyen T, herhangi bir yardım çabası içine girmez ve olay yerinden uzaklaşır.
Kaza mahallinden geçmekte olan olayla ilgisiz kişiler J’yi hastaneye götürürler. J’ye müdahale eden doktor D, muayene sırasında J’ye acilen hastaya kan verilmesi gerektiğini belirtir. Ancak hastanede J’nin kan grubundan kan bulunamaz. Hastanede görev yapan hasta bakıcı G’nin kan grubunun uygun olduğunu bilen D, G’nin kan vermek istememesi üzerine G’yi bayıltır ve rızası olmaksızın bir ünite kan alır. Ancak verilen kan da J’nin kurtarılması için yeterli olmaz ve J hayatını kaybeder.


Benim fikrimce ; Yere zeytinyağı dökülmesi olayında kasten yaralama ve bilinçli taksir olduğu kanısındayım aynı zamanda netice sebebiyle ağarlaşma da söz konusu sanırım bununla birlikte orada önce kişi olacakları fark etmekte ama bunu istememekte ancak daha sonra böyle bir şeyin olma ihtimalinin imkansız olmasına karar vermekte yani bu durumda sadece taksir mi söz konusu burda tam emin olamadım.
Kişinin kanını izinsiz almak bir suç teşkiş ediyor ancak burada izinsiz doku ve organ nakliyle ilgili olan hüküm mü uygulanacaktır ve aynı zamanda bayıltmak kasten yaralama olarak mı alınacaktır çünkü kişi bu bilincini kaybediyor. Bu iki suç birleştirilecek mi? burada kusurluluğu kaldıran hal var mı ?
Son olarak arabanın alınması bir suç teşkil eder mi ? Arının orda olması hafifletici bir unsur mudur? ve yaralıya yardım etmediği için burada kasten adam öldürmeye girer mi?
Yardımcı olursanız bir öğrenci olarak gerçekten çok sevinirim. Şimdiden teşekkürler.