Mesajı Okuyun
Old 27-12-2009, 15:39   #14
Av. Şehper Ferda DEMİREL

 
Varsayılan

Sayın Hades,

Çiftlerin her ikisi için de bekaret aranılabilen bir nitelik olmalıdır önermenize katılamıyorum (Kişisel algılamaya dayalı durumlarla sınırlı olmak kaydınızla dahi olsa. Ki böyle bir sınırlama korkunç yorum genişliğine ve kadılık zihniyetine olanak tanıyacak olmakla yapılamaz da), neyse ki yasa da (En azından lafzıyla) bu savı desteklemiyor.

Erkekler için de bir nitelik olmalıdır düşüncenizi, böylesi bir yasal düzenlemeyi cinsler arasında fizyolojik farklılıklar nedeniyle uygulamak mümkün olmadığı kadar (Gerek ispat güçlüğü, gerektiğinde bu güçlüğü aşmak için gerçek dışı tanık arayışlarına başvurma vb. sorunlar hemen ardından gelecektir) , ne erkek ne de kadın için geçmişteki mutlak cinsel deneyim yokluğunu, evlilikte aranacak kriterler arasında arayarak meşrulaştırmanın bedeli, kadın aleyhine -Bugün yavaş yavaş etkilerini kaybetmeye başlamış olan- kadın bedeninin erkek bakış açısına ipotek edilmesi neticesini doğuracaktır (Geçmişte -ve hatta halen- en ağır ve en kanlı bedel ödetmeleri ile doğurmuştur da.)

Kaldı ki, çiftlerin salt böyle bir nedenle doktor kontrollerine gönderilmesinde, insan psikolojisine yönelik travmatik bir saldırı olduğu kadar, -sözde aleniyeti kaldırılabiliyor olsa da- duruşmalarda bedenlerinin dava konusu edilebilerek teşhirlerinde de, insan onur ve haysiyetine yönelen ciddi bir şiddet ve amacı aşan saldırı olduğu inancındayım.

TMK ya paralel olarak TCK dan dahi "Zarın izalesi" kavramı çıkarılırken, şüphesiz hedeflenen kavramı yokederek , bekaretin kadın aleyhine çağdışı biçimde işleyen kanlı çarkını durdurabilmekten ibaretti. Yasalar uyum içerisinde kronik bir toplumsal açmazı kadın yararına dönüştürüp, iyileştirmeye çalışırken, "Her iki yan içinde aranılabilsin" şeklindeki iyiniyetli yaklaşımınızı desteklemek olanaklı değil.

Saygılarımla...