Mesajı Okuyun
Old 11-01-2010, 15:31   #9
rcakmak

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY
11.Hukuk Dairesi

Esas: 2005/13386
Karar: 2007/4733
Karar Tarihi: 22.03.2007

ÖZET: Sözleşmeye aykırılıktan kaynaklanan bu dava ise, sözleşmenin düzenlendiği 3226 sayılı Finansal Kiralama Kanununun 26. maddesiyle yapılan gönderme nedeniyle BK.nun 125. maddesinde öngörülen genel zamanaşımına tabidir. Uyuşmazlığın esasına girilmek gerekirken, davanın BK.nun 60. maddesinde belirtilen bir yıllık zamanaşımına tabi olduğu yolundaki yanılgılı değerlendirmeyle zamanaşımı yüzünden reddi doğru olmamıştır.


(3226 S. K. m. 26) (818 S. K. m. 60, 125)

Dava: Taraflar arasında görülen davada İstanbul Denizcilik İhtisas Mahkemesi'nce verilen 08.09.2005 tarih ve 2005/289 - 2005/185 sayılı kararın Yargıtay'ca duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş olmakla, duruşma için belirlenen 20.03.2007 gününde davalı avukatı Kamil Ş. geldi, davacı avukatı tebliğe rağmen gelmediğinden, temyiz dilekçesinin de süresinde verildiği anlaşıldıktan ve duruşmada hazır bulunan taraflar avukatları dinlenildikten sonra, duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakılmıştı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi Yaşar A. tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

Karar: Davacı vekili, müvekkilinin finansal kiracılığında bulunan geminin davalıdan kaynaklanan nedenlerle uzak sefer sırasında tutuklandığını ve (5) gün süreyle alıkonulduğunu, kira kaybı, liman masraflarından oluşan zarardan davalının sorumlu olduğunu ileri sürerek, (40.895,83) USD'nin faiziyle davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili, zamanaşımı ve esastan davanın reddini savunmuştur.

Mahkemece, toplanan kanıtlara göre, geminin başka bir ülkede tutuklanmasının haksız fiil oluşturduğu, 3226 sayılı Finansal Kiralama Kanununun 26. maddesinde BK.nun genel hükümlerine atıf yapılmakla geminin 05.01.2000 tarihine kadar seferden alıkonulmuş olmasına nazaran BK.nun 60. maddesinde öngörülen bir yıllık zamanaşımından sonra 10.10.2003 tarihinde dava açıldığı sonucuna varılarak davanın zamanaşımından reddine karar verilmiştir.

Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.

Dava, taraflar arasındaki 18.08.1995 tarihli finansal kiralama sözleşmesiyle davalı tarafından davacıya kiralanan M/V Nurten Ana yük gemisinin davalı kiralayanın başka bir gemisinden dolayı alacaklı olduğunu ileri süren dava dışı kişinin istemiyle 31.12.1999-05.01.2000 tarihleri arasında Süveyş Kanalı geçişi sırasında seferden alıkonulması nedeniyle uğranıldığı ileri sürülen zararın zarar sorumlusu olarak gösterilen davalıdan tahsili istemine ilişkindir.

Davaya konu uyuşmazlığı doğuran finansal kiralamaya konu davacı kiracının kullanımındaki geminin sefer sırasında (5) gün süreyle tutuklanması ile ilgili olarak davalı kiralayanın haksız eylemi iddia edilmediği gibi, esasen davalının iradesi ve girişiminin böyle bir sonuca yol açmadığı da sabittir.

Davada, davacı kiracı tarafından, kiralamaya konu geminin davalı kiralayan tarafından finansal kiralama sözleşmesi hükümlerine uygun olarak kullanma olanağının sağlanmadığı, davalının dava dışı kişiye olan borcu nedeniyle alacaklının henüz davalı mülkiyetinde olan gemiyi seferden alıkoyarak davacının zararına yol açıldığı iddiasına dayanılmıştır.

Uyuşmazlık, bu haliyle haksız eylemden değil, davalı kiralayanın sözleşmeye aykırı kusurlu davranışı sonucu davacı kiracının zarara uğradığı iddiasına dayalıdır.

Sözleşmeye aykırılıktan kaynaklanan bu dava ise, sözleşmenin düzenlendiği 3226 sayılı Finansal Kiralama Kanununun 26. maddesiyle yapılan gönderme nedeniyle BK.nun 125. maddesinde öngörülen genel zamanaşımına tabidir.

Uyuşmazlığın esasına girilmek gerekirken, davanın BK.nun 60. maddesinde belirtilen bir yıllık zamanaşımına tabi olduğu yolundaki yanılgılı değerlendirmeyle zamanaşımı yüzünden reddi doğru olmamıştır.

Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 22.03.2007 tarihinde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)

Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programları