Tapulama 1994 yılında yapılmış ve köy senedi öncesinde düzenlenmişse geçerlidir. Bu durumda köy senedine dayanılarak yolsuz tescile dayalı tapu iptal davası açılması düşünülebilir. Tapulama kesnleşmeden önce kadastro, kesinleştikten sonra asliye hukuk mahkemesi görevlidir. Ancak kadastronun kesinleşmesini takip eden 10 yıl içinde davanın açılması gerekir. Süre hak düşürücü olduğundan re'sen gözetilir. Dolayısıyla sorunuzu doğru anladıysam, bu yol kapanmış görünmekte.

Kadının boşandığı eşine dava açarak taşınmaz üzerinde hak iddia edip müvekilinizin mağduriyetinin giderilmesine yardımcı olabilmesi seçeneğine gelince. Taşınmaz 1994 yılında edinilmiş göründüğünden, her ne kadar tasfiye için boşanmadan itibaren on yıllık zamanaşımı var ise de, 2002 sonrası edinilen bir mal olmadığından tasfiyeye dayalı dava açma imkanı yok. Katkı payı ile ilgili dava açılması düşünülebilir, ancak Yargıtay'ın bilebildiğim son kararı, -önceki %31, %10'ların aksine- çalışmayan ev kadını eşin katkısını -görevi olması nedeniyle- "yok" kabul ettiğinden, bu yol da fayda sağlamayacak diye düşünüyorum. Başka bir çıkış yolu da aklıma gelmiyor...

Saygılarımla...