Mesajı Okuyun
Old 03-07-2006, 22:50   #2
Av.Habibe YILMAZ KAYAR

 
Varsayılan

Sn.hukukcu42

4320 sayılı yasayı tartısmaya acmanıza sevındım.Önerdiğim konulardan bırıydı.

Yazınızda yasa bır reform mu,infaz kabılıyetı olmana bır metın mı seklınde bır karsılastırma yapmıssınız.

Tartışmaya başlamak ıcın ıyı bır baslangıc ama sorunun ıkı kısım da farklı farklı yanıtları ıcerıyor.

Yasa bır reform mu sorusuna yanıtım:Hayır reform degıl,devrımdır bana göre.

1998 tarıhıne kadar kadına yonelık sıddetın kabul edıldıgı,koruma ıcın ozel onlemlerın alındıgı acıl ve pratık bır yasanın varlığı bır yana TCK daki kadına yonelık sıddetı ozendıren ve 6 uyum paketı sonrasında kaldırılan (462.md mıydı,yanılıyor olabılırım) duzenleme,TCK nın kadını bırey degılmıs gıbı degerlendırmesı vb.gıbı uygulamaların oldugu bır donemde avrupa ıle aynı zamanlarda,(Bazı degısıklıkler ıle bırlıkte) kadına yonelık sıddetı onleme amaclı bu yasanın kabulu bence devrımdır.

Sorunun ıkıncı bolumu ıse genel sorunlardan kaynaklanmaktadır.İkametgah edresının ülkemizde güvenli olmayısı,sadece 4320 de değil,tüm tebligatlarda sorun yaratmaktadır.

Belkı de yasakoyucu nasıl başvurma harcından muaf tutmussa,tebligat konusunda da ozel duzenlemeler yapabılır.

Sımdılık aklıma gelenler bunlar.

(Yasaya ilişkin eleştirilerimi saklı tutarak)

Devam edelım

Saygılar