Mesajı Okuyun
Old 29-06-2018, 12:41   #36
Av.Habibe YILMAZ KAYAR

 
Varsayılan

T.C.
YARGITAY
2. HUKUK DAİRESİ
E. 2016/16118
K. 2018/4992
T. 12.4.2018
• BOŞANMA İSTEMİ ( Bütün Mahkemelerin Her Türlü Kararlarının Gerekçeli Olarak Yazılması Gerektiği - Taraflardan Hangisinin Kusurunun Bulunduğu ve Kusurlu Davranışlarının Neler Olduğunun Kararda Gösterilmediği/Gerekçesiz Şekilde Hüküm Kurulması Usul ve Kanuna Aykırı Olup Bozmayı Gerektirdiği )
• KARARLARIN GEREKÇELİ OLMASI ( Anayasanın 141/3. Maddesi Uyarınca Bütün Mahkemelerin Her Türlü Kararlarının Gerekçeli Olarak Yazılması Gerektiği - Taraflardan Hangisinin Kusurunun Bulunduğu ve Kusurlu Davranışlarının Neler Olduğunun Kararda Gösterilmediği - Gerekçesiz Şekilde Hüküm Kurulmasının İsabetsiz Olduğu )
• HÜKMÜN KAPSAMI ( Hükmün Tarafların İddia ve Savunmalarının Özetini Anlaştıkları ve Anlaşamadıkları Hususları Çekişmeli Vakıalar Hakkında Toplanan Delilleri Delillerin Tartışılması ve Değerlendirilmesini Sabit Görülen Vakıalarla Bunlardan Çıkarılan Sonuç ve Hukuki Sebepleri Kapsaması Gerektiği )
2709/m.141/3
6100/m.297/1-c
ÖZET : Dava, boşanma istemine ilişkindir.

Yerel mahkeme kararında toplanan deliller ve tüm dosya kapsamdan davacı ile davalı arasında kurulan evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı, tarafların ayrı yaşadıkları, bundan sonra bir araya gelerek evlilik birliğini yürütemeyecekleri, evlilik birliğinin fiilen bittiği ayrıca kurulan evlilik birliğinin bundan sonra taraflara ve topluma bir fayda sağlamayacağı anlaşılmakla açılan davanın kabulüne karar vermek gerektiğini belirtmiş ancak "taraflardan hangisinin kusurunun bulunduğu ve kusurlu davranışlarının neler olduğu” kararda gösterilmemiştir. Bu nedenle gerekçesiz şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.

DAVA : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-davacı erkek tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR : Anayasanın 141/3. maddesi “ bütün mahkemelerin her türlü kararları gerekçeli olarak yazılır" buyurucu hükmünü içermektedir. Hukuk Muhakemeleri Kanununun 297. maddesinde de kararın kapsayacağı hususlar ayrıntılı biçimde belirtilmiş olup, bu maddenin 3. bendine göre, mahkeme kararlarında iki tarafın iddia ve savunmalarının özeti, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususlar, çekişmeli konular hakkında toplanan deliller, delillerin tartışılması, ret ve üstün tutulma nedenleri, sabit görülen vakıalar, bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebebin açıkça gösterilmesi zorunludur. Yerel mahkeme kararında toplanan deliller ve tüm dosya kapsamdan davacı ile davalı arasında kurulan evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı, tarafların ayrı yaşadıkları, bundan sonra bir araya gelerek evlilik birliğini yürütemeyecekleri, evlilik birliğinin fiilen bittiği ayrıca kurulan evlilik birliğinin bundan sonra taraflara ve topluma bir fayda sağlamayacağı anlaşılmakla açılan davanın kabulüne karar vermek gerektiğini belirtmiş ancak "taraflardan hangisinin kusurunun bulunduğu ve kusurlu davranışlarının neler olduğu” kararda gösterilmemiştir. Yerel mahkeme, dayanılan delillerde yer alan hangi vakıaları kusur olarak nitelendirdiğini Yargıtay denetimine elverişli olacak şekilde gerekçeli olarak açıklamak zorundadır. Bu nedenle gerekçesiz şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 12.04.2018 ( Prş. )

Kazancı