Mesajı Okuyun
Old 25-01-2007, 15:21   #4
Meryem DUYUL ERDOĞAN

 
Varsayılan Kadınlarımıza haklarının ne olduğunu öğretelim...

Sevgili meslektaşlarım,

İnternet üzerinden böyle bir merkezin kurulmasından yanayım.Niye mi? Kadınlarımız maalesef özellikle aile içi şiddete maruz kaldıklarında nereye ve nasıl başvuracaklarını bilmiyor. Bu nedenle de Türk Hukuk Sitesi Kadın Hakları Çalışma grubu üyesi olan ve gönüllülüğü kabul eden grup arkadaşlarımızla kadınlarımıza hukuksal problemleri konusunda danışmanlık hizmeti verebileceğimizi düşünüyorum.

1997 yılından beri Adana Barosu bünyesinde oluşturulmuş kadın danışma merkezimiz var.Basın yoluyla bastırıp dağıttığımız broşür ve kitapçıklar ve el ilanı yoluyla böyle bir danışma merkezi kurulduğundan haberdar olan kadınlarımız merkezimize başvuruyor.Bu danışma merkezine başvuranlara gönüllülük esasına dayalı olarak çalışan arkadaşlarımız yardımcı olmaktadırlar. Nöbet sistemi ile çalışıyoruz. Hergün bir arkadaşımız nöbetçi oluyor. Kadın danışma merkezine gelen kadınlarımız bu arkadaşa yönlendiriliyor.Sistem tamamıyla gönüllülük esasına dayanıyor.

1997 yılından beri kadınlarımızın bilinçlendirilmesi noktasında hukuki danışmanlık faaliyeti veren böyle bir merkezde Kadın Hukuku Komisyonu Üyeliğim sıfatıyla gönüllü çalışmaktayım. İnternet üzerinden bu danışmanlık hizmetinin verilmesiyle de kadınlarımız ferahlayacaklardır. Çünkü Baroların bünyesinde oluşturulan böyle merkezlere utanıp sıkıldıklarından gelemeyen kadınlarımızın olduğuna şahit oldum. zira geleneksel aile yapımız nedeniyle kadın gördüğü şiddeti saklamak zorunda bırakılmış. Halbuki asıl utanacak sıkılacakların şiddet uygulayanın olduğu noktasında toplumumuz bilinçlenmeli ve kadınlarımız bunu böyle bilmeliler.

Yeri gelmiş iken de tanık olduğum ve sizlerin de tanık olduğunu düşündüğüm bir olayı sizlerle paylaşmak istiyorum. Özellikle Ülkemizin ücra köşelerinde görev yapan Hakim ve Savcılarımız maalesef 4320 sayılı Ailenin Korunmasına Dair Kanunu yeteri kadar bilmiyor. Özellikle de genç olan savcılarımız ya erkek egemen bir toplum oluşumuzdan kaynaklanan yaklaşım ile ya da 4320 sayılı Ailenin korunmasına Dair Kanun' u yeterince bilemediklerinden böyle bir şikayet ile gelen kadınlarımızı duygusal davranmakla itham edebildiği gibi de şikayete ilişkin soruşturmayı üstlenip bunun dışında hukuki koruma istemiyorlar.Savcılığa gitmeyi göze alabilen fiziksel yada sözel şiddete maruz kalan bu kadınlarımız hele şahidi bulunmuyorsa ya da darp ve cebire ilişkin rapor alamamışsa yalnızlık ve itilmişlik duygusu ile başbaşa kalabiliyor. Gidecek yeri olmayan sığınabilecek kimsesi bulunmayan bu kadınlarımız hele haklarını da bilmiyorlarsa cesaretleri kırılıyor.Halbuki Ailenin Korunmasına Dair yasa savcılarımızın re'sen hareket edebileceğini hüküm altına almış ve şiddet uygulayanın ve kadını evden kovanın uzaklaştırılması vb. tedbirlerin alınması noktasında savcılarımızı yetkilendirmiş ama savcılarımız ne yazık ki bu yetkisini kullanmıyor.Kadınlarımız ise haklarını bilemediklerinden şiddet uygulayanın evden uzaklaştırılması, evin kadına tahsis edilmesi,vb. yönlü hukuki koruma istemiyorlar.

Diğer grup arkadaşlarım ne derler bilmiyorum ama ben kendi adıma kadınlarımıza yardımcı olalım yol gösterelim istiyorum.

Saygılarımla...