Mesajı Okuyun
Old 28-09-2006, 20:51   #2
ibreti

 
Varsayılan

iki yıl önceydi;

Zincirleme kira sözleşmelerinde sonuncu sözleşmenin muhtevasında bulunan TAHLİYE TAAHHÜDÜNE dayalı olarak TAHLİYE TAKİBİ yaptım. Bu da adi belge ile tahliye taahhüdü hükmündedir.

İmzaya itiraz yoktu. Ancak, kira sözleşmesi ile eş zamanlı yapıldığı ve bu yönü ile geçersiz olduğu iddiası ile itiraz edildi ve takip durdu.

Sulh Hukuk Mahkemesi'nde itirazın iptali ve takibin devamı talepli olarak (bir yıllık kira bedelini dava değeri göstermek sureti ile) dava açtım. Lehe karar verildi ve Yargıtay onamasından da geçti.

-----
T.C.

YARGITAY

6. HUKUK DAİRESİ

E. 2005/7886

K. 2005/9632

T. 20.10.2005

• İTİRAZIN İPTALİ ( Yazılı Tahliye Taahhüdü Yenilenen Kira Sözleşmesinde Yer Almasına Göre Söz Konusu Taahhüt Geçerli Olduğundan Davanın Kabulü Gereği )

• YAZILI TAHLİYE TAAHHÜDÜ ( Dayalı İcra Takibi Yapılması - Yenilenen Kira Sözleşmesinde Yer Almasına Göre Söz Konusu Taahhüt Geçerli Olduğundan İtirazın İptali Davasının Kabulü Gereği )

• YENİLENEN KİRA SÖZLEŞMESİ ( Yazılı Tahliye Taahhüdü Yenilenen Kira Sözleşmesinde Yer Almasına Göre Söz Konusu Taahhüt Geçerli Olduğundan Davanın Kabulü Gereği )

6570/m. 7

2004/m. 274, 275

ÖZET : Dava, itirazın iptali talebine ilişkindir. Dosya kapsamından yazılı tahliye taahhüdüne dayalı olarak yasal süre içinde icra takibi yapıldığı anlaşılmaktadır. Yazılı tahliye taahhüdü, yenilenen kira sözleşmesinde yer almıştır. Söz konusu taahhüt geçerli olduğundan davanın kabulüne karar verilmesi gerekir.
DAVA : Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan itirazın iptali davasına dair karar davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup, gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Dava itirazın iptali, takibin devamı ve inkar tazminatının tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hükmü davacı vekili temyiz etmiştir.
Dosya kapsamına, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerekçelere göre davacının inkar tazminatı isteminin reddedilmesinde bir usulsüzlük bulunmamaktadır.
Ancak; davacı vekili, davalının yazılı taahhüt gereği kiralananı 15.07.2004 tarihinde boşaltması gerekirken boşaltmadığını, aleyhine 12.08.2004 tarihinde takip yaptıklarını, davalının takibe itiraz ile takipten sonra 21.08.2004 tarihinde kiralananı tahliye ettiğini bildirerek her ne kadar tahliye istemi konusuz kalmış ise de icra takip harçları, icra giderleri ve vekalet ücreti yönünden itirazın iptali ile takibin devamı ve inkar tazminatının tahsili talep etmiş, davalı vekili kiralananı süresinde tahliye ettiklerini, sözleşme ile verilen taahhüt geçersiz olduğundan davanın reddini savunmuştur.
Taraflar arasındaki 15.12.2003 başlangıç tarihli yedi ay süreli kira sözleşmesinin 7. maddesinde "Daha önceden beri içerisinde oturmakta olduğumuz bu işyerini 15.07.2004 tarihinde kayıtsız şartsız tahliye edeceğimizi kabul ve beyan ederiz" ifadesi ile davalının yazılı taahhütte bulunduğu, davacı tarafından yasal sürede bu taahhüde dayalı İcra takibi yapıldığı uyuşmazlık konusu değildir. Gerek taahhüt niteliğindeki kira sözleşmesinin 7. maddesindeki ifade biçiminden gerekse sözleşmenin 4. maddesindeki "...15.12. 1995'de kiralanan bu dükkanın ..." ifadesinden davalının 15.12.1995 tarihinden beri kiracı olduğu ve yenilenen sözleşme ile verilen taahhüdün geçerli bulunduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda davalı İcra takibine sebep olduğundan itirazın iptaline karar vermek gerekirken, yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile HUMK'nun 428. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 20.10.2005 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



T.C.

YARGITAY

19. HUKUK DAİRESİ

E. 2000/5579

K. 2000/8104

T. 27.11.2000

• İTİRAZIN İPTALİ DAVASI ( Davacının İtiraz Üzerine İcra Tetkik Merciinde İtirazın Kaldırılması Davası Açıp Sonra Bunu Takip Etmeyerek Genel Mahkemede İtirazın İptali Davası Açması )

• İTİRAZIN KALDIRILMASI ( İcra tetkiki Merciinde Açtığı İtirazın Kaldırılması Davasını Takip Etmeyerek Müracaata Bırakıp Genel Mahkemede İtirazın İptali Davasını Açması )

• DERDESTLİK ( İTM deki İtirazın Kaldırılması Davasını Takip Etmeyerek Müracaata Bırakıp İptal Davasını Açarak Genel Yetkili Mahkeme Yolunu Tercih Etttiğinden Davanın Görülmesi Gereği )

2004/m.67

ÖZET : Mahkemece, davacının, icra takibine itiraz üzerine İcra Tetkik Merciinde dava açıp bunu takipsiz bırakarak itirazın iptali davası açtığı, İcra Tetkik Merciinde derdest bir dava mevcut iken yeni bir dava açılamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı icra takibine itiraz olunması üzerine 1.6.1999 tarihinde İcra Tetkik Merciinde itirazın kaldırılması davası açmış ise de, bu davayı takip etmeyerek 7.7.1999 tarihinde müracaata bırakmış ve 3.8.1999 tarihinde itirazın iptali davasını açarak, İİK'nun 67.maddesindeki genel yetkili mahkeme yolunu tercih ettiğini ortaya koymuş ve takip edilmeyen İcra Tetkik Merciindeki davada 12.10.1999 tarihinde işlemden kaldırılmıştır.
Bu durumda mahkemece derdest bir dava bulunmadığı gözetilerek işin esasına girilip varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmek gerekirken yazılı gerekçe ile davanın reddi doğru görülmemiştir.
DAVA : Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı vekili, dava dışı Şerafettin A.'ya kullandırılan krediye davalının kefil olduğunu, alacağın tahsili için başlatılan icra takibine itiraz edildiğini iddia ederek itirazın iptalini talep ve dava etmiştir.
Davalı savunmasında, davacının İcra Tetkik Mercii'nde de itirazın kaldırılması davası açtığını beyan ederek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davacının, icra takibine itiraz üzerine İcra Tetkik Merciinde dava açıp bunu takipsiz bırakarak itirazın iptali davası açtığı, İcra Tetkik Merciinde derdest bir dava mevcut iken yeni bir dava açılamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı icra takibine itiraz olunması üzerine 1.6.1999 tarihinde İcra Tetkik Merciinde itirazın kaldırılması davası açmış ise de, bu davayı takip etmeyerek 7.7.1999 tarihinde müracaata bırakmış ve 3.8.1999 tarihinde itirazın iptali davasını açarak, İİK'nun 67.maddesindeki genel yetkili mahkeme yolunu tercih ettiğini ortaya koymuş ve takip edilmeyen İcra Tetkik Merciindeki davada 12.10.1999 tarihinde işlemden kaldırılmıştır.
Bu durumda mahkemece derdest bir dava bulunmadığı gözetilerek işin esasına girilip varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmek gerekirken yazılı gerekçe ile davanın reddi doğru görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenle hükmün temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 27.11.2000 gününde oybirliğiyle karar verildi.


=======
Kolay gelsin..