Anayasa Mahkemesi Üyelerinin Meclisce Seçilmesi

TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Kuzu, Anayasa Mahkemesi yasasında öngörülen değişiklikler için mahkeme başkanı Bumin ile mutabık kaldıklarını söyledi

TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Prof. Dr. Burhan Kuzu, 1982 Anayasası'nın Hükümeti, Başbakanı ve Bakanlar Kurulu'nu kuvvetlendirmesi gerekirken, sadece Cumhurbaşkanını kuvvetlendirdiğini belirtti. Kuzu, Ankara Adliye Sarayı'ndaki stajyer avukatlarla yaptığı söyleşide, hazırladıkları son anayasa değişikliği paketini değerlendirdi. Kuzu, Anayasa Mahkemesi Başkanı Mustafa Bumin ile değişiklik konusunda mutabık kaldıklarını kaydetti.

Mevcut durumda Anayasa Mahkemesi üyelerinin tamamının Cumhurbaşkanı tarafından seçildiğini hatırlatan Kuzu, "Meclis'e, 1982 Anayasası'nda olmayan belli bir oranda üye seçme yetkisi verelim dedik. Dünya anayasalarına baktığımızda Almanya'da 12 üyenin tamamını meclis seçiyor. İtalya ve Fransa'da üçte ikisini meclis seçiyor. ABD'de 9 üyenin tamamını, başkan yani başbakan seçiyor. Bizde 1961 Anayasası'nda 15 asıl üyenin 5'ini meclis seçiyordu" diye konuştu.

Üye sayısı artırılıyor

Anayasa Mahkemesi üyelerinin üçte birinin Meclis tarafından seçilmesi gerektiğini kaydeden Burhan Kuzu, "Paketimizi Anayasa Mahkemesi üyelerine götürünce önce karşı çıktılar. Fakat sonradan durum anlatılınca benimsediler. Şu anki üye sayısı 11 ve biz 21'e çıkarıyoruz. 7'sini yani üçte birini Meclis seçsin diyoruz. Bize gelen metinde de 17 üye olsun diyorlar. Yani onlar dörte birini uygun görüyorlar. Artık üçte bir ya da dörtte bir bu Meclis'e geldiğinde ortaya çıkar" diye konuştu. Burhan Kuzu, değişiklik paketi ile "yedek üyelik" uygulamasının kaldırılacağını belirtti.

Görev taksimi yasayla

Anayasa Mahkemesi'nin dairelere bölüneceğini kaydeden Kuzu, "İki daire şeklinde çalıştıralım diyoruz. Bir ve iki nolu daire gibi olabilir. Yasada görev taksimi yapılır. Mesela parti kapatma. Yüce Divan sıfatı ile yargılama gibi önemli önemli konularda iki daire birlikte genel kurul gibi çalışabilir" dedi.

Burhan Kuzu, bireysel başvurunun da iki yararının olacağını ifade ederek, "Birincisi; vatandaşın hakkını arama konusunda yeni bir yol bulmuş olur. İkincisi; AİHM'ne açılan dava sayısı düşebilir. AİHM'ne açılan davaların yüzde 50'sini burada halletmiş oluruz. Açılan dava sayısında düşme olur" dedi.

20.04.2004
Kaynak: Yeni Şafak