Mesajı Okuyun
Old 09-03-2012, 00:00   #1
Ahmet Ömer KİBAR

 
Mesaj Dava Kazanilsa Da, Kaybedİlse De MÜvekkİlİn Elİne HİÇ Bİr Şey GeÇmeycek MİŞ !

Sayın Meslektaşlarım; Değerli görüşlerini sunacak arkadaşlara şimdiden teşekkür eder, iyi çalışmalar dilerim.
Çok Karmaşık olan konuyu kademeli şekilde Özetlemeye çalışacağım;

TUZAĞA DÜŞÜRÜLEN AV ; 9 yıllık yargı süreci sonunda kazanılan 4 adet mahkeme kararının varlığının dahi tapuya ŞERH EDİLMEDİĞİ ortaya çıktı ! (Hüküm Özetleri İİK 28 Md.Şerhi)

1) Müvekkil, 1995 yılında Belediyece yapılan imar uygulaması neticesinde arsalarında eksilme olduğu -DOP fazlası yerler alınıp - eksik tapu tescil edildiğinden bahisle söz konusu KAYIP ARSALAR’ ını geri alma amacıyla “ Tapu iptali ve Tescili Davası ve İdari Yargıda Davalar” açması için avukatlık sözleşmesi düzenliyor. Avukatlık sözleşmesinin özü: Masraf ve teminata mahsuben bir miktar alınmıştır. Harç ve teminatlardan sonra artan geriye iade edilecektir. İlk etapta … TL Vekalet Ücretinin …TL si alınmıştır. TL bakiye 20.03.1997 tarihinde tamamen ödenmiştir. Kayıp olan yerlerin, belediye tarafından el konulan yerlerin KAZANILMASI halinde, %15’ i Vekalet Ücreti olarak ödenecektir, dava kaybedilirse yalnız almış olduğu …TL ile yetinecektir.
Adli ve İdari yargıda 9 yıl süresince büyük masraflara sebep olan mahkemeler KAZANILMIŞTIR. Kayıp yerlerin mahkeme kararları doğrultusunda TAPUYA TESCİL ile avukatlık görevi sona erecektir.
İmar yasasına aykırı olarak sözde KAYIP YERLER (YÜRÜTÜLEN ARSALAR) icat eden belediyenin elinden ..m2 tapulu yerlerini kurtarmak için tuttuğu Avukat , 30 yıllık ortağının akrabasıdır. AKRABA olduklarına da güvenerek 9 yıl süresince okuyup anlayamasa da gösterdiği her yere imza atmıştır. Aynı şekilde mahkeme masrafları olarak ileri sürdüğü her meblağı tereddütsüz ödemiştir, hiçbir makbuz da vermediği gibi, bakiye harç ve masrafları da “dava sonunda hesaplaşırız ” diyerek inanca dayalı işlemlerle, olaylar bugüne kadar gelmiştir.
Müvekkilin hulus ve saffetinden faydalanarak sürekli oyalayarak hiçbir hesap vermediği gibi, hak etmediği halde toplamda yaklaşık …000TL avukatlık ücreti almıştır (2005 yılının meblağı büyük bir miktar).Ayrıca Ahzu kabza yetkisini müteaddit defalarca kötüye kullandığı da belgeleriyle sabittir.




2) Müvekkilin 80 yaşında ve okur yazar olmamasından dolayı bu özel durumundan yararlanarak sahteciliklerle ve irade fesadı halleriyle YOK HÜKMÜNDEKİ SÖZLEŞME VE FERAGAT İMZALATIP, 3 KURUŞ PARA ÖDENİYOR. (Müvekkil kayıp yerlerin parasını aldığını zannediyor.) Sonra da , Davalı Belediye ve diğer davalıların yararına,müvekkilin zararına olacak şekilde işlemler yapıyor. KAYIP YERİNİ GERİ ALMASI GEREKİRKEN DAVA KONUSU DAHİ OLMAYAN DİĞER ARSALARI DA ELİNDEN ÇIKMAK ÜZERE olduğunu, 2010 yılında tebligat ve akabinde belediye tarafından açılan tapu iptali ve tescili davasıyla DOLANDIRILDIĞINI anlıyor.

9 yıl süren yargılama sonunda ( Adli ve İdari ) tüm davalar kazanıldığı halde; yaşlı müvekkilini icbar ederek, dava konusu olmayan arsaların da Belediye ve diğer davalıların eline geçmesini sağlamak için özel kasıtla hareket ettiği kanısındayız. Davalı Belediye ile işbirliği neticesinde; dava konusu olmayan yerlerin de (tüm arsalarının) Belediye adına tapuya tescilini istiyor.



3) Geriye dönük araştırınca, planlı SENARYO ile karşılaştık. Kayden sabit olduğu üzere ;
Avukat, 30.01.2004 tarihli 4 adet hüküm özetini mahkemeye yazdırıyor. Tapu siciline işletmiyor; Aldığı davanın konusu olan kayıp arsaları müvekkilime değil, Belediye ve diğer davalılara kazandırmayı başından itibaren planladığı daha sonra ortaya çıkıyor.

28.10.2004 (3 adet) ve 30.12.2004 tarihlerinde; dosyalara ait Mahkeme masraflarını kararlarda yazdırmıyor; Mahkeme masraflarını geri ödetmemeyi de başından itibaren planladığı daha sonra ortaya çıkıyor.

DAVA KAZANILSA DA, KAYBEDİLSE DE MÜVEKKİLİN ELİNE HİÇ BİR ŞEY GEÇMEYECEĞİ KARARLILIĞI İLE SAHTECİLİĞE DAYALI SUÇLAR, ÖZEL VE YOĞUN KASITLA İŞLENDİĞİ kuvvetle muhtemeldir. Bu da yetmezmiş gibi Sayın Avukat, (Akrabası olan) müvekkilin ortağı ile de ; Görev ve yetkisi olmadığı halde karşılıklı İBRA etmiştir.İBRA neticesinde; ilgisi olmayan başka yerdeki arsaları da İBRA ederek akrabasının haksız olarak arsaların sahibi olmasını sağlamıştır.


4) Sözleşmenin Yok Hükmünde olduğuna karar verilmesi için dava açtık. Savcılığa suç duyurusunda bulunduk.
5 yıl sonra Belediye, diğer “ Tapuların İptali ” için müvekkile dava açınca duruşmaya giren Avukat SENARYO ’yu devam ettirmeye çalışıp “Belediye ile uzlaşırız, durumu düzeltiriz” diyor. SENARYO ortaya çıkınca da avukat , 21.03.2011 tarihli dilekçe ile, görülen davadan İSTİFA ettiğine dair mahkemesine bildirmiştir.
Müvekkil ancak o zaman TUZAĞA DÜŞÜRÜLEN AV olduğunu anladığından 22.06.2011 tarihinde “ Sözleşmenin İptali ve Yok Hükmünde olduğuna karar verilmesi ” için Asliye Hukuk Mahkemesinde dava açtık.


5) Şüphelinin karşı tarafla işbirliği halinde işlemler tesis ettiğini araştırmak için Tapu Dairesine başvurunca; 26.09.2011 tarihindeki cevabi yazıda, 9 yıl sonunda kazandığı 4 adet mahkeme kararının varlığının dahi tapuya ŞERH EDİLMEDİĞİ ortaya çıktı ! (Hüküm Özetleri İİK 28 Md.Şerhi)
İlgili birimlere bildirip yasal işlemleri başlattıktan sonra da 29.12.2011 tarihinde avukatını AZLETMİŞTİR. Tapu Sicilinin aziller hanesine işletmiştir.



İBRETLİK durumu sabırla okuyan meslektaşlarıma sormak istediklerim ;

9 yıllık yargı sürecinde onlarca keşif, bilirkişi, gazete ilanı v.b masrafları yapan müvekkile hiçbir makbuz verilmiyor.(Belediye + 25 davalı var) Sadece, dava sonunda avukatlık sözleşmesi gereğinde ÖDEDİĞİ BÜYÜK MEBLAĞI için makbuz veriliyor.


1) Müvekkil inancını, güvenini tamamen yitirdiğinden 29.12.2011 tarihinde avukatını azledip tapu siciline işletti. Fakat, avukata resmi tebligat yapmadık. Haklı Azle dayalı noterden ihtarname çekmeli miyiz ? Yoksa doğrudan dava mı açmalıyız ?

2) Noterden ihtarname ile Müvekkil, tüm verdiklerini geri almak istiyor, zararları artarak devam ettiğinden , maddi ve manevi tazminat davası açmak istiyoruz. Ayrıca Mahkeme masraflarını kasten yazdırmıyor,sayın avukat da talep etmiyor, (zaten kendisi de hesap vermeyecekmiş ! ). Mahkeme masraflarını avukattan nasıl tahsil edebiliriz. Nasıl bir yol izlemeliyiz?

3) Hesap verilmediği gibi belgelerin aslı da avukatta olup isteyince “Gidin mahkemeden dosyasından alın” diyor. Araştırınca, profesyonelce davranan avukatın, “küçük bir miktar alacağını” kasten almadığını anladık. Hapis hakkını kullanmak istediği kanısındayız.Ne yapmalıyız acaba ?


Olay çok daha detaylı olduğundan İfade edebildim mi bilmiyorum, yol gösterecek arkadaşlara şimdiden teşekkür ederim.


Saygılarımla…